Biz İsrail'i boykot etmeyelim!

İsrail suçla, vicdansızlıkla, terörle dolu tarihindeki kapkara sayfalara kömür karası bir sayfa daha ekliyor. Son 2 haftada “boşaltın” dediği alanları terk eden kadın ve çocukların konvoylarını vurmak mı dersiniz, yoksa hastane bombalamak mı dersiniz, yüz kızartıcı savaş suçlarına yenilerini ekliyor.

 

İki haftadır tüm Türkiye tek vücut, gece uyumadan önce yastıklara süzülen ince ince gözyaşları, sessiz hıçkırıklar ve kendi çocuğuna doya doya sarılmaktan utanmak gibi ortak bir acı çekiyor. Hoş bizim çektiğimiz acının toplamını Filistinli bir anne ile bir bebek tek başlarına çekiyor ya, neyse.

 

Dostlar, artık o eski zamanlarda değiliz. Kılıç kınından, iş çığırından, ok yaydan çıktı.

 

2024 yılı böyle bölgesel vekâlet savaşlarıyla sürecek. ABD ve benzeri emperyal kibir abidesi devletler kendi topraklarına sokmak istemediği savaşı, kendi coğrafyasından uzak tutabilmek için daha mazlum, daha güçsüz ülkelerde yapacak.

 

Ukrayna'nın başına bir komedi oyuncusunu önce seçtirip, sonra ona destek sözleri, vaatleri verip sonra Rusya'nın üstüne saldıkları gibi.

 

Devletlerin başlarında kuklalar, plastik tipler istiyorlar. Kutsalı olmayan, kişisel menfaatlerinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen, Eyüp Sultan’da Yasin-i şerif okuyup zemzem yudumlayıp sonra boğazdaki lüks balıkçılarda solcu şirketi okuyup şarap yudumlayan tipleri. Ülkeler de tercihlerini yaşayacak. Neyse konumuz bu değil de yeri geldi.

 

2024 yılında vekâlet savaşlarına, Rusya - Ukrayna’ya Filistin - İsrail’e, daha doğrusu Filistin'deki İsrail zulmüne devam etmek, mümkünse çevre ülkeleri bu savaşlara itmek ve farklı yerlerdeki küçük yangınları büyütmek var planlarında. 2025’de de bu yangınları birleştirerek 3. Dünya Savaşı’nı başlatmak. ABD’nin yok olmamak için bu savaşı başlatmaktan başka çaresi yok.

 

Şu anda harıl harıl 2025’e hazırlanıyorlar. Çin'in ürettiği bazı silahlara ve savaş araçlarına henüz cevap üretemedikleri için şu anda tek gündemleri hazırlıkları tamamlamak.

 

Peki küçük Amerika olan İsrail ve büyük İsrail olan ABD’ye karşı biz ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız? Kola, cips, diş macunu boykotları da önemli ama hem çabuk unutuyoruz hem de tesir etmiyor.

 

Bakınız dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Oracle Global web sitesinin ana sayfasına “İsrail'i destekliyoruz” diye bir paylaşım koydu. Bu şirket kim biliyor musunuz Türkiye'deki adını herkesin bildiği tüm şirketlerin, bankaların, bakanlıkların, kamu kurumlarının ve holdinglerin en az bir yazılım ürününü kullandığı bir firma.

 

Bu firmanın en önemli ürünü de ne biliyor musunuz? Veri tabanı. Yani en önemli şirketlerin ya da kurumların en önemli bilgilerinin bulunduğu kasası.

 

Bugün hastaneleri bombalayan bir ülkeyi destekleyen bir şirket yarın olası bir dünya savaşı durumunda doğal olarak desteklediği ülkenin tam karşısında yer alacak olan bir ülkenin bankacılık sistemini kaç saniyede durdurur sizce?

 

Mesela Türkiye'deki kamu kurumlarının en yaygın olarak kullandığı siber güvenlik yazılımının İsrail malı bir yazılım olduğunu biliyor musunuz?

 

Benzer bir durum insansız hava araçlarında vardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti İsrail’in HERON’larını on katına satın alırken Özdemir Bayraktar ve ailesi inatla mücadele etti. Başlarına gelenlerin beşte birini toplum biliyorsa dördünü bilmiyor bile.

 

Dün Baykar’a “Sizin uçağı alamayız, İsrail’den Heron alacağız” diyen bürokratların bazıları şimdi Teknofest’lerde kırmızı montuyla boy gösteriyor. İlla yerli yazılımları da, yerli veri tabanlarını da, yerli ERP yazılımlarını da bu beyefendiler onaylasın diye Selçuk Bayraktar mı yapsın?

 

Şimdi bana kimse “İsrail’in, Amerika’nın yazılımlarına mecburuz” masalı anlatmasın. Türkiye’nin cıva gibi yazılım şirketleri var. Kurum yöneticileri, patronlar, bakanlar; bilgi işlem daire başkanlarınızın “Mecburuz bu yazılımı almaya” hikâyelerine inanmayın. Eğer mecbur olunsaydı Çin’de, Rusya’da şirketlerin çökmesi gerekirdi. O şirketler Rusya’yı bir günde terk etti. Rus şirketlerine desteği bir günde kesti. Rusya buna hazırlıklıydı, hızlıca toparladı. Ama biz henüz o kadar hazırlıklı değiliz. İşte bu yazı da bunun için. Uyanalım, hazırlanalım diye.

 

İşte bu yüzden İsrail’in cipsini boykot etmeyi, kolasını klozete dökmeyi bırakın. Bu yaptığınız Doğu Türkistanlılara destek için Çinli bulamayıp Zeytinburnu çocuğu çekik gözlü Ahmet’i dövmeye benziyor.

 

Devletimiz boykotu kendi başlatsın. Tüm büyük kurumlara da bununla ilgili talimat versin. İsrail’e destek verenler başta olmak üzere derhâl bu sistemler Türkiye’den temizlensin. Temizlensin ki bu kadar rahat, bu kadar pervasızca ana sayfasından İsrail’e açık destek vermenin de bedelini ödesinler.

 

Rusya’yı, Amerika’yı boykot etmeyelim. Önce kendimiz kullanmak, sonra da dünyaya satmak için en iyi yazılımları geliştirelim, onları kullanalım, onları satalım. Bırakalım da İsrail şirketleri Türk yazılımlarına geçsin. Bırakalım da İsrailliler Türk şirketlerini boykot etsin.