Icardi ve İbrahim Tatlıses

Sesli Dinle
A -
A +
Dün gece geç saatlerde şöyle bir hava almaya çıktık. Evimiz İstanbul’un eski havalimanı olan Atatürk Havalimanı’na çok yakın. Eski havalimanı dediğime bakmayın, zira özel uçakların iniş-kalkış yaptığı genel havacılık terminali hâlen burada.
 
Ancak bir tuhaflık gözümüze çarptı, gece gece olağanüstü bu yoğunluk neyin nesiydi ki? Yan yollar çekicilerle kapatılmış, her köşe başında polisler bekliyor, hayırdır inşallah?
 
Bir de baktım E-5’in sağında, solunda, üst geçitlerinde binlerce Galatasaray formalı genç yürüyor. O çekicilerle kapatılmış yan yol ağızlarında da otobüsler yüzlerce Galatasaray’lı genci indiriyor.
 
Bir Galatasaray’lı ve iyi bir sosyal medya kullanıcısı olarak trafiğin sebebini anlamıştım. Mauro Icardi geliyordu.
 
Bildiğim kadarıyla 10 milyon avro gibi bir rakama anlaşıldı Icardi ile. Bilmeyenler için, geçen sene kiralık oynayıp başarı sağladığı için Galatasaray, bonservisiyle almak istiyordu ve aldı da.
 
Ama çok derin düşüncelere daldırdı beni bu gördüğüm tablo. 10 milyon avro para verip bir de geldiğine bu kadar şaşırmak, sevinmek ironik bir tabloydu. On binlerce taraftarın geldiği havaalanı karşılamasından sonra bir futbol maçı filan olsa anlardım da, hoş geldin demeye onca yolu yürümek, bu nasıl bir aşktı?
 
Icardi’yi futbolcu olarak çok beğenmekle birlikte çok şaşırdığım şeyler var. Mesela zaman zaman eşinin, çocuklarının annesinin anadan doğma fotoğraflarını Instagram’da paylaşmasını Türkiye gibi bir ülkede hiç tepki almadı. Yahu hani bizim örf, âdet ve geleneklerimiz vardı? Adam iyi futbolcu olunca çok da önemi kalmıyor muydu?
 
Aşırı kadın düşkünü olduğu söylenen Icardi’ye Türk taraftarların taktığı lakabı biliyor musunuz mesela? “Irz düşmanı Icardi”. Ona yaptıkları şarkılarda, övgüler düzdükten sonra böyle diyor taraftarlar; “Irz düşmanı Icardi”. Bu ırz düşmanı sözünü sokakta birine söyleseniz olay mahkemede biter. Ama sevilen bir futbolcunun ahlaki olmayan davranışlarına sempatiklik katarak böyle diyor, yumuşatıyor futbolseverler.
 
Demek ki bizim aile değerleri, örf ve âdetler, gelenekler az gol atan, çalım yapamayan, gollük pas veremeyen yabancı futbolcularda aranıyor.
Hani hep anlatılır, adamın birisi arkadaşlarına “Kızlarınız hep mini etek giydiriyor, giydirmeyin” diyormuş da, birisi “yahu senin kız da giyiniyor” deyince “Bizim kıza yakışıyor!” demiş.
 
İşte bu riyakârlığımız bizim, ah bu riyakârlığımız. 
 
Bize has bir riyakârlık mı bu peki? Değil. Bir benzerini de normalde nikâhsız iki kişinin birlikte yaşaması kesinlikle yasak olan Suudi Arabistan’da Christiano Ronaldo’ya ayrıcalık yapan Suudlarda görmek mümkün.
 
Bir diğeri milyonlarca dolar para ödeyip kendi ülkelerinde yaptırdıkları Formula 1 yarışları sonrası kupa töreninde patlatılması şart (!) olan şampanyanın aynı renk, aynı köpükle “çakmasını” yapıp “günaha girmeden” şampanya patlattıran Müslüman ülkelerimiz yapıyor.
 
Icardi iyi futbolcudur, gelsin, gollerini atsın, maaşını alıp görevini yapsın. Ama yanlış yaptığı şeyleri de överek, “bizim oğlana yakışıyor” diyerek göklere çıkarmayın, yanınızda oğlunuz, kızınız var, birisi Icardi’yi, birisi sevgilisi Wanda Nara’yı örnek alır, fark etmezsiniz. Yıllar geçer, fark ettiğinizde feleğiniz şaşar.
 
Ananız, babanız, teyzeniz memleketten geldiğinde otogara gitmeyip “metroya bin, inince ben seni alırım” dersiniz, gecenin yarısı taksiler tutup yahut 30 lira olmuş mazotu yakıp Icardi’yi karşılamaya gidersiniz. 

İBRAHİM TATLISES VE ŞANLIURFA

Aklıma müthiş bir anı geldi 10 milyon avroyu verip de bir de karşılamaya gitme konusu açılınca.
 
Şanlıurfa’yı ailecek çok severiz, Makedonya Türkü olan eşim çok büyük bir Şanlıurfa hayranıdır. Bir Şanlıurfa seyahati dönüşü bizi ağırlayan aşiret reisi bir ağabeye dedim ki “Abi her yerde İbrahim Tatlıses çalıyor, her yerde posterleri var, çok sevdiğiniz aşikâr. Peki neden kaç seçimdir aday yapmıyorsunuz, belediye başkanı ya da milletvekili seçmiyorsunuz?
 
Cevabı bence demokrasinin ve seçen-seçilen ilişkisini mükemmel bir özeti. Şöyle demişti: “Vallah ağam dediğin gibi İbo’yu çok severiz, biz para verip düğünümüze şarkı söylesin diye çağırdığımız kişiye başkanım, vekilim deyip önünde önümüzü ilikleyemeyiz.”
 
Sağlık, sıhhat ve afiyetle.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Bahri ARSLAN 30 Temmuz 2023 13:03

Çok güzel Allahüteala razı olsun efendim