İsraf

Sesli Dinle
A -
A +

İsrafı ekmeğe indirgiyoruz. Ekmekler bittiyse, dünden kalanlar bir şekilde değerlendiyse israf işi tamamdır zannediyoruz. Oysa biraz derinlemesine düşününce hayatımızın her yanı, her köşesi israflarla dolu, fark etmiyoruz.

 

Mesela, güzel insanlar vermişse Allah, onlarla sizi dost, arkadaş olarak nasip etmişse, onlarla görüşmediğiniz, onlara vakit ayırmadığınız sürece bu insanı israf etmektir. Bu da israftır.

 

Mesela, evladınız var, sadece maddi ihtiyaçlarını karşılıyorsanız, dizinize yatırıp saçını okşayarak uyutmadıysanız, öpüp koklamadıysanız, yahut eskilerde bunlar yoktu diyenlerden olup en azından hissettirmediyseniz bu babalığı israf etmektir. Bu da israftır.

 

Mesela memursanız, kontrol edeniniz yok diye işinizi hakkıyla yapmıyorsanız bu hem devletin, hem kendinizin, hem de tüyü bitmemiş yetimin hakkına girmektir. Bu da israftır.

 

Mesela, çalışanlarınız var, haklarını ödemiyorsanız, merhametle davranmıyorsanız, onların da bir ananın, bir babanın gözünün nuru olduğunu düşünmüyorsanız bu da onların hakkına girmektir. Bu da israftır.

 

Mesela, amirsiniz, astlarınız var diyelim, işi öğretmiyorsanız, “beni geçer, yerimi alır” diyorsanız, bu çalıştığınız kurumun size olan güvenini israftır. Ülke ekonomisini israftır. Bu da israftır.

 

Mesela evladınız büyüdü, evlendireceksiniz, “Sen bilirsin yavrum” deyip yanlış, sağlıksız bir yuva kurmasına sırf kötü olmamak için ses etmiyorsanız bu da israftır. Hem evladınızı, hem başka bir ailenin evladını israftır.

 

Mesela köşe yazarısınız, insanlara mesaj veren birisiniz, hakkı, hakikati söylemek yerine patron ne der, şu siyasi parti ne düşünür, ya belediyeler konferansa çağırmazsa gibi kaygılarla yazıyor, konuşuyorsanız bu kaleminizi israftır. Bu da israftır.

 

Mesela belediye başkanısınız, sırf insanların gözünü boyamak için TikTok çekiyor, bol bol konser yaptırıyor, eller havaya moduna giriyorsanız, yapmanız gereken altyapı, deprem, kentsel dönüşüm gibi işleri yapmıyorsanız bu sizin ilinizde, ilçenizde yaşayan insanları israftır. Bir şehrin israfıdır.

 

Mesela bir teknolojik ürün alıyorsunuz, sırf paranız var diye hiç kullanmayacağınız özelliklere para verip aldınız, hava atmak için son modeline tonla para verdiniz. Bu da teknolojinin israfıdır. Bu da israftır.

 

Mesela araba alacaksınız, eş dost görsün, rakipler çatlayıp patlasın, havamız olsun diye ihtiyacınızdan fazlasını alıyorsanız, hele hele insanlar çocuklarına et yediremiyorken, AVM’de bir şey ister diye korkudan gezdiremiyorken bunu yapıyorsanız bu hem servetin, hem vicdanın israfıdır. Bu da israftır.

 

Mesela ticaret yapıyorsunuz. Rakibiniz satmasın diye fiyat kırıyorsanız, ben kazanamayacaksam o da kazanmasın diyorsanız bu da esnaflığın israfıdır. Bu da israftır.

 

Mesela çok yeteneklisiniz, kâşifsiniz, buluşlarınız var ama üşengeçsiniz, Netflix’te aylaklık yapıyorsanız, dünyaya yapabileceğiniz faydaları yapmıyorsanız bu da yeteneğin israfıdır. Bu da israftır.

 

Mesela bir camide hocasınız diyelim. Arada bir sosyal medyaya videonuz düşüyor. Bir süre sonra hoşunuza gidiyor, nefsinize hoş geliyor ve “Sosyal medyada ne gider, neler çok izlenir” diyerek sansasyonel şeyler söylüyorsanız, Müslümanları töhmet altında bırakacak şekilde ahkam kesiyorsanız, sosyal medyanın şehvetine kapıldıysanız hocalığınızı, ilminizi israf ediyorsunuz demektir. Bu da israftır.

 

Mesela yorumcusunuz diyelim. Her akşam televizyonlarda olmaktan çok mutlu oluyorsunuz, tanıdıklar da var, rica minnet sık sık sizi çağırıyorlar. Bir süre sonra uzmanı olduğunuz konunun dışına ister istemez çıkmaya, her konuda atıp tutmaya başlarsanız bu bilenin israfıdır, o konunun uzmanının önüne geçmektir. Bu da israftır.

 

Dedim ya, konu ekmek değil, çok ama çok geniş.

 

Ruhumuz, bedenimiz, zamanımız, sevdiklerimiz, dostlarımız, bize emanet edilen, sorumlu olduğumuz her şeyin hakkını verememek israf.

 

Resulullah aleyhisselam, hadis-i şerifinde şöyle buyurdu: Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından ve bildiklerini yaşayıp yaşamadığından sorguya çekilmedikçe bulunduğu yerden kıpırdayamaz. (Tirmizi)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Selda yıldız18 Kasım 2023 20:33

Muhteşem Yüreğinize, kaleminize sağlık …