Sanayi ve Teknolojiye Bakan'lar

İki genç…

 

Birisi Konyalı. Konya Yunak’ın Çayırbaşı Köyü’nde doğdu. Al yanaklı bir köy çocuğuydu…

 

Sene 2000. Köyde harman yaparken haberi geldi. ÖSS şampiyonu olmuştu. Boğaziçi Üniversitesini kazandı. Hep iyi derecelerle okudu.

 

Okurken çalıştı.

 

Efendiliğini hiç bozmadı. Manevi değerlerden hiç şaşmadı. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünü dereceyle tamamladı. Türkiye'nin en büyük şirketlerinde yönetici oldu. Ama ne vakit bir bayram tatili olup da telefonlaştıysak ya “Anamın yanındayım” ya da “Anama gidiyorum” oldu cevabı. Böyle de bir evlattı.

 

Sadece anasına değil, memleketine de hayırlı evlat oldu. Devlet ne onu çağırsa kurumsal hayattaki çok daha yüksek maaşları bırakıp koşa koşa devlet vazifesine koştu.

 

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Resmî Gazete’yle Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı oldu. Adı: Oruç Baba İnan…

 

İkincisine gelelim…

 

1985 yılında Çorum’da doğdu. 2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.

 

Türk Hava Yolları’nın Anadolujet markasını kurduğu dönemlerdi. İlk işi orası oldu.

 

Çok zeki bir gençti. Bir hava yolu şirketinin en zorlu görevlerinden biri uçuşlarının organizasyonunu yapmaktır. O işi daha 24-25 yaşındayken o üstlenmişti Anadolujet’te. Ben de tam o dönemde tanıştım. O zamanki genel müdürleri “Ömer, seni inanılmaz bir gençle tanıştıracağım” demişti. Ben havalı birini beklerken tertemiz yüzlü, mahcup, mütevazı bir genç girdi içeri.

 

O gün bugündür hiç kopmadık. Ailecek görüştük. Memleketine olan sevgisine hep hayran oldum.

 

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Resmî Gazete’yle Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı oldu. Adı: Zekeriya Coştu…

 

İki insan hikâyesi anlattım size. Dışarıdan bakınca, kendilerini tanımayınca “Aman canım, şu, şu isimler bakan yardımcısı olmuş” der geçeriz. Oysa arkasında koca bir hayat, uykusuz geceler ve fedakârlıklar var.

 

Bakan Mehmet Fatih Kacır’ı zaten biliyorsunuz, onun hikâyesi de başlı başına bir girişimcilik başarısı. Çok eskiden beri tanıdığım, vefalı bir dost.

 

Anneannemi kaybettiğimde ilk arayan o olmuştu. Çok duygulanmıştım. Birbirimize “Hocam” diye hitap ederiz, yaşlarımız aynı olmasına rağmen. Her dönem girişimciliği bir tutku olarak sürdürdü.

 

Teknofest’in, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının (T3 Vakfı) Selçuk Bayraktar ile birlikte kurucusu aynı zamanda Fatih Kacır.

Şimdi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında doğum yılları 1980 ile 1985 arası değişen böyle bir kadro var. Fatih Kacır liderliğinde girişimcinin, sanayicinin derdini bilen, o dertleri bizzat yaşamış, mücadele etmiş, müteşebbis gençler.

 

Gel de ümitli olma bu ülkeden.

 

2000’de köyünden çıkan bir gencin bugün Bakan Yardımcısı olarak ülkenin teknolojisine, sanayisine yön verdiği bir ülkede gel de enseyi karart. Mümkün mü?

 

Bu isimleri anıp da bu isimlere güvenen, onlara bu çok önemli kurumların anahtarını teslim edeni anmamak olmaz.

 

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan bir yandan dünyanın derdiyle uğraşırken diğer yandan da bu pırıl pırıl gençlerden koca koca devlet adamları yetiştiriyor…