Kadir Gecesine dâir

A -
A +

Bugün (21 Kasım), mübârek Ramazân ayının 26. günüdür. Takvimlerde, bu gecenin "Kadir Gecesi" olduğu yazılıdır. Bu vesileyle, okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin Kadir Gecelerini cândan tebrik eder, sıhhat ve âfiyet içerisinde nicelerine kavuşmalarını, Cenâb-ı Hak'tan tazarru ve niyâz eyleriz. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için bazı gece, gün ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tövbe, namâz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini yanî bol sevâp vereceğini bildirmiştir. On mübârek gece... İslâm dininin kıymet verdiği "on mübârek gece" vardır ki, bunlar, hicrî-kamerî sene içerisindeki sırasına göre, "1 Muharrem, 10 Muharrem (Aşûre gecesi), Mevlid, Regâib, Mi'râc, Berât, Kadir, Ramazân Bayramı, Arefe ve Kurban Bayramı geceleri"dir. Bunlardan "Kadir Gecesi" Ramazân ayı içindedir ki, o gecenin fazileti, üstünlüğü, "bin aydan daha faziletli, kıymetli, hayırlı olduğu" Kur'ân-ı Kerîm'de "Kadir suresi"nde açıkça bildirilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm, Resûlullah Efendimize bu gece gelmeye başlamıştır. İmâm-ı Şâfiî, Kadir Gecesi, Ramazân-ı şerîf ayının 17. gecesinde, İmâm-ı A'zam Ebu Hanife ise, 27. gecesinde olması çok vâki olur demişlerdir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir Gecesidir." "Kadir Gecesinde bir defa, Kadir sûresini okumak, (başka zamanda) Kur'ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevâptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir." Hz. Âişe vâlidemiz buyurdu ki: "Resûlullah, Ramazan ayının son on gününde her zamankinden daha fazla ibâdet ederdi." (Tirmizî) Kadir Gecesini soran bir zâta Peygamber efendimiz: "Bu yıl Ramazanın ilk gecesi idi geçti. 27. geceyi ihyâ et! Ramazanın 27. gecesini ihyâ edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehîd ve gâzi sevâbı verilir" buyurdu. Hz. Âişe vâlidemize hitâben de, "13. gece idi geçti. Kadir Gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihyâ edersen, âhiret yolculuğu için azık olarak o geceki ibâdet sana yeter" buyurdu. Başka bir sahâbîye de, "Bu yıl Kadir Gecesi geçti; fakat Ramazanın 27. gecesini ihyâ et! Kadir Gecesi sevâbına kavuşursun. Şefâ'atten nasipsiz kalmazsın" buyurdu. "(Daha önce) Kadir Gecesine rastlamış olan bir geceyi ihyâ eden, Kadir Gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır" hadîs-i şerîfini düşünerek, sık sık vâki olan 27. gece ihyâ edilirse, o gece Kadir Gecesi olmasa bile, büyük sevâba kavuşulur. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Kadir Gecesi Ramazan ayı içindedir; ama Kadir Gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Bu husûstaki hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyledir: "Kadir Gecesini Ramazanın son on gününde arayın." (Müslim) "Kadir Gecesini, Ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya Ramazanın son gecesinde arayınız. Sevâbını umarak Kadir Gecesini ibâdetle geçirenin geçmiş ve gelecek günâhları affolur." (İmâm Ahmed) "Kadir Gecesi Ramazanın 27. gecesidir." (Ebû Dâvud) Evliyâdan bir zât, uzun tecrübelerine dayanarak, "Ramazan, Pazar günü başlarsa, Kadir Gecesi 29. gecedir. Salı başlarsa 27. gece, Perşembe başlarsa 25., Cumartesi başlarsa 23., Pazartesi başlarsa 21., Çarşamba başlarsa 19., Cuma başlarsa 17. gecedir" diyor. Fakat hadis-i şerifte: "Allahü teâlâ, 5 şeyi 5 şey içinde: Rızâsını tâatte, gazabını günâhlarda, orta namazı 5 vakit namazda, evliyâsını halk arasında, Kadir Gecesini ise Ramazan ayı içinde gizlemiştir" buyuruluyor. "Her geleni Hızır bil..." O hâlde Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemelidir. Gazabı günâhlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günâhı küçük görüp işlememeli; orta namazı kaçırmamak için, 5 vakit namazı vaktinde kılmalı; evliyâsı insanlar arasında gizli olduğu için, herkese iyi muâmele etmelidir. Atalarımız, "Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil" demişlerdir. Kadir Gecesine kavuşmak için en pratik çare şudur: Ramazanın bütün geceleri ihyâ edilirse, Kadir Gecesine rastlanılmış olur. Bir gün Peygamber efendimiz, önceki ümmetlerden bir mü'minin, 1000 (bin) ay, durmadan, gece-gündüz Allah yolunda cihâd ettiğini anlatınca, orada hazır bulunan Eshâb-ı Kirâmdan bazıları: "Biz, bu kısa ömrümüzle buna nasıl kavuşuruz? O mü'minin yaptığı bu ibâdeti nasıl yapabiliriz? Ömrümüz buna zâten yetmez" dediler. İşte bu sırada Cebrâîl aleyhisselâm, Peygamberimize "Kadir suresi"ni getirdi. Böylece Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmın ümmetine, önceki ümmetlerin bin ayda (takriben 83 senede) yaptıkları ibâdetlerin sevâbını, bir gecede ihsân etmektedir. İşte "Kadir Gecesi", böyle kıymetli, şerefli, mübârek bir gecedir. Hatta Eshâb-ı kirâm, "Kadir Gecesinin bin aydan daha kıymetli, hayırlı olduğu" Kur'ân-ı kerîmde bildirilince, o kadar sevinmişlerdir ki, bir başka şeye bu kadar sevinmemişlerdir. Her müslüman, Kadir Gecesini bir ganimet bilmeli, bu fırsatı iyi değerlendirmelidir: Bu gecede çok tövbe ve istiğfâr etmeli, Allahü teâlâya münâcât, tazarru ve niyâzda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıdır. Peygamber efendimiz, Kadir Gecesinde, "Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fü annî" duâsını okumayı tavsiye etmiştir. Ma'nâsı şöyle: "Yâ Rabbî! Sen elbette affedicisin, affı seversin, beni de affeyle." Ana-babanın duası alınmalı... Kazâ namazı borcu olanlar, kazâ namazları kılmalıdır. Seyyid, allâme İbn-i Âbidîn hazretlerinin beyânına göre, bir kimsenin hiç kazâsı olmasa, buna rağmen bütün namazlarını kazâ etse, ihtiyâtlı iş yapmış olur. Kur'ân-ı kerîm okumalı, sevâbını da ölülerimizin ruhlarına göndermelidir. Peygamber efendimize de salât ü selâm okumalıdır. Ana-baba, diğer yakın akraba ziyâret edilmeli veya telefonla gönülleri ve duâları alınmalıdır. Fakirler, yetimler sevindirilmeli, sadakalar, hediyeler verilmelidir. Dargınlar, küskünler barışmalıdır. Ayrıca bu vesileyle, güzel vatanımızın dirliği, asil milletimizin birliği ve beraberliği, bütün müslümanların ve İslâm âleminin huzûr ve saâdeti, bütün insanların da hidâyeti için duâ etmeliyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.