Cenaze var ağlayanı yok

A -
A +

“Meğer yolcu otobüsünün bagajına geçtiğimiz duraklardan birinde cenaze konulmuştu!..”

 

 

 

İstisnalar hariç insanlar ekseri gücün ve güçlünün yanında yer almaya şartlanmışlardır. Bu konuya açıklık getirmesi bakımından bir vecize olarak duymuştum. Diyordu ki:

 

“Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.”

 

Tabii ki bunda onların tutarsız ve anlaşılmaz tavırlarının da etkisi vardır. Örnek mi?

 

Bir gün şehirler arası yolculuk yapıyoruz. Yakınımızdaki koltukta oturan bir kadın yolcu iki de bir ortaya doğru haykırırcasına konuşuyor:

 

“Cenaze var ağlayanı yok!”

 

Herkes o kadıncağıza doğru bakıyor sonra önüne dönüyor. Kim bilir herkesin aklından ne geçiyor?

 

Ben de bu kadının söylediğini bir deyim söz zannediyorum... Galiba kendi kendine böyle söyleyen bir meczup sandım.

 

Yolculuğun sonuna doğru otobüs durdu. Aşağıda bir kargaşa oldu. Birden aşağıdaki insanlar arasında bir kadının çığlıkları ortalığı sardı. O esnada bizim meczup zannettiğimiz otobüsteki kadının “hah şöyle!” diye mırıldandığını işittim.

 

O zaman anlamıştık. Meğer bindiğimiz yolcu otobüsüne geçtiğimiz duraklardan birinde bagaj kısmına bir cenaze konulmuştu. Biz yolcuların haberi yoktu ama o kadıncağız fark etmişti. Otobüste kimsenin cenaze için ağlamadığını da görünce kadıncağız meğer “otobüste cenaze var ama ağlayanı yok” diye bu sebeple söylüyormuş.

 

Öte yandan on dört yaşındaki oğlu öldüğünde ağlamasına bütün mahallelinin parmak ısırdığı söylenen bir kadından söz edilirdi.

 

Beri yanda kendisine “zayıf çelimsiz” anlamında söz eden hemcinsini kendisine hakaret etti diyerek mahkemeye veren, sonra da mahkemeye hâkimin karşısına vücuduna havlu vb. sarıp hâkimi yanıltmaya çalışan bir kadından söz edilirdi.

 

Mesela yine derler ki Amerika’da bir kadının evi var ise ya ölen kocasından kalmıştır ya da ayrıldığı kocasından. Çünkü orada evi erkek terk eder, valizini alır gidermiş. Ayrılan eşlerle ilgili bu kültür bize de mi ithal ediliyor bilemiyorum.  

 

İnanıyorum ki aile dramlarının çoğu ekonomik sebepler ve gelecek endişesi. Ben şunu yapmıştım. Önce eşimi isteğe bağlı sigortalatıp emekli ettim. Sonra, evli oldukları hâlde iki kızımı da emekli ettim. Bu konuda huzurluyum.

 

     Mustafa Ali Mahdum

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Vatandaş28 Nisan 2024 22:52

Gelecek endişesiyle "hayatımı garantiye alayım" hırsı olana hayret ediyorum. Tr nin en zenginlerinden S.Sabancı ulaşamadığı hiç bir tıbbi imkan yok, para ona keza. Ne olduysa oldu bir fenalaştı, 1 hafta sürmedi kimse kurtaramadı vefat etti. Mal toplama hırsıyla ömrü geçen insan bu dünyanın kalma yeri olmadığını bile unutuyor. (Bu sözlerimin yukarıdaki yazı sahibi ile alakası yok, kimse alınmasın)