Modern çağın vebası DİYABEZİTE

A -
A +

 Sevgili okuyucularımız, bu hafta sizlere 17-21 Nisan arasında Antalya Belek'te benim de iştirak ettiğim uluslararası katılımlı 49. Diyabet Kongresi vesilesiyle sık sık sorulan kilo derdi ve onun yol açtığı şeker hastalığından (diyabet) bahsetmek istiyorum. Kilolu olmanın kaçınılmaz sonucu insülin direnci ile nihayetinde diyabet, çağımız salgın haline gelmiştir. Günümüzde insanoğlu sağlığına dikkat ettiği sürece Allah'ın izniyle 120 yaşına kadar yaşayabilecek bir metabolizmaya sahiptir. Maalesef çok yiyerek ve az hareket ederek, bir de anlamsız geçici sıkıntılara çok fazla kafayı takıp stresi uzun süre bünyesinde biriktirerek vücudumuzu hor kullanmakta ve ömrümüzü kendi elimizle kısaltmaktayız...

Obezite dünyada ve ülkemizde her geçen gün yaygınlaşıyor. Günümüzde dünyada 320 milyon insan obezite hastalığının tehdidi altındadır.  Obezitenin davetiye çıkardığı hastalıkların başında da diyabet gelir. Kol kola girmiş diyabet ve obezite ikilisi, tüm dünyayı sarıp tehdit etmektedir. Diyabet ve obezite yaygın birlikteliklerinden dolayı "diyabezite" şeklinde birleştirilerek yeni bir kelime türetilmiştir.  Diyabezite; sıklığı, sıklığının hızla artması ve yol açtığı ölümcül hastalıklar sebebiyle "çağın vebası" olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Teşkilatı, diyabeziteyi çok önemli bir halk meselesi olarak tanımlanmaktadır.
Tüm ilmi araştırma sonuçları; diyabet sıklığının korkutucu artışında obezitenin yaygınlaşmasının başlıca sorumlu olduğu gerçeğini belirtmektedir. Bu ayrılmaz ikili, maalesef birbirine paralel şekilde yaygınlaşmaktadır. Diyabezite insan sağlığını ciddi manada tehdit ederek, hayat kalitesini bozarak insan ömrünü kısaltır. Tüm bu sebeplerden dolayı Diyabezite ile kapsamlı ve ciddi bir mücadele şarttır.
Dünyanın en önemli sağlık meselelerinden biri olan diyabezite yüzünden, devletlerin sağlık harcamaları ciddi şekilde artmaktadır. Bu gidişle sağlık bütçelerinin gelecekte diyabezitenin yol açtığı sıkıntıları finanse etmesi mümkün olamayabilecektir. Bundan dolayı tüm dünyada bu illetle mücadele yolları tartışılmakta ve önlenmesine yönelik kampanyalar yürütülmekte, çareler aranmaktadır. Bunun önlenmesi, daha sağlıklı bir toplum için kaçınılmazdır.
HAFTAYA: ŞEKER HASTALIĞI


Doymadan kalkın prensibi

İhtiyaçtan fazla yenmeden kilo alınamaz. Ayrıca hiçbir ilacın beslenmeye dikkat ettikten sonra kilo almaya sebep olamayacağı gerçeği, beyinlerimize nakşedilmelidir.

Havaların güzel seyrettiği bu mevsimde bünyemiz hem ruhen, hem de bedenen olumlu yönde değişikliğe uğrar. Bu durumu fırsat bilip beslenme düzenimizi sağlıklı ve dengeli bir raya oturtmalıyız. Fazla kalori alımına ve bünyemizde yağ depolanmasına sebep olan tüm gıdalardan, irade gücümüzü kullanarak mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız. Maalesef özellikle bayanlarımız devamlı fazla kilolarının sebebi olarak, kullandıkları bazı ilaçları görerek tüm suçlamaları bu yöne kanalize etmektedirler. Bazı ilaçlar vücutta su ve tuz biriktirerek, iştahı açarak kilo alımına zemin hazırlayabilirler. Fakat kişi iradesini kullanarak sağlıklı ve dengeli beslenme tarzı ile her türlü hamur işi ve tatlılardan, pirinç pilavından, çikolatadan uzak durduğu takdirde kesinlikle kilo almazlar.
Peygamber Efendimizi rehber ve kılavuz alırsak, Yüce Rabbimiz'in izniyle 120 yaşına kadar sağlıklı ve huzurlu yaşama imkanına kavuşmuş oluruz. Ama günümüzde Tıbbi Nebevi'ye aykırı hayat ve beslenme tarzlarımızla obezite ve onun istenmeyen neticeleriyle karşı karşıya kalmaktayız. Peygamberimiz müteaddid hadis-i şeriflerinde; "İnsanoğlu midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır,  halbuki yaşaması için birkaç lokma yeter", "Dünyada iken karınlarını tıka basa dolduranlar, ahirette en çok açlık çekeceklerdir"  "Sofraya acıkmadan oturma, doymadan kalk" buyurarak fazla yemenin mahzurlarına dikkatini çekmiştir.


NEDEN KİLO ALIYORUZ?
Çok yiyip daha az hareket etmek...
Kilo almanın en yaygın temel sebebi "çok yiyip daha az hareket etmek"tir. Ayrıca az uyuyan kişilerde beyne doyma sinyalini gönderen leptin hormonunun seviyesinin düşmesiyle; yemek yeme isteği, arzusu önündeki engellerin kalkmasıyla daha fazla yemek yeme isteğine sebep olur. 

GÜNDE 7 SAAT
Uyku düzenimiz de bünyemizi  etkiliyor
Günde 8 saatten fazla veya 6-7 saatten az uyuma, vücudun insülin hormonuna karşı daha dirençli hale gelmesine ve şeker metabolizmasının bozulmasına yol açar. Fazla insülin salgılaması ise diyabete sebep olur. Özellikle göbek bölgemizde yağ depolanmasına ve  başta kalp damar olmak üzere birçok hastalığa sebep olur. 

Türkiye'de 3 kişiden  2'si kilolu!

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşan şeker hastalığının en büyük sebebi fazla kilolardır.

Dünyada diyabet sıklığı, beklentileri aşan oranda hızla yükselmektedir. 1995'de dünyada toplam diyabetli sayısı 135 milyon iken, 2000'de bu sayı 171 milyona, 2012' da 340 milyona ulaşmıştır. 2030'da bu sayının 500 milyonu bulması beklenmektedir. Ülkemizde de durum farklı değildir. Maalesef Türkiye'de de her 3 kişiden 2'si fazla kiloludur. 2000'li yılların başında diyabet hastalığı sıklığı %7.2 iken 2010'da % 13.7'ye yükselmiştir. Bazı yörelerde 40'lı yaş grubundaki her 5 erişkinden 1'i diyabetlidir.

KADINLAR RİSK ALTINDA
2000 ile 2012 arasında Türkiye'de obezite sıklığı % 48 oranında artmıştır. TÜİK 2012 yılı Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarına göre, her 4 erişkinden 1'i ancak normal kiloludur. Yine 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusumuzun % 17.2'sinin obez ve % 34.8'inin fazla kilolu olduğunu, yüzde 13.2'si hipertansiyon problemi yaşadığını, kadınların %20.9'unun obez ve  % 30.4'ünün fazla kilolu, erkeklerde ise bu oranların sırasıyla yüzde 13.7 ve yüzde 39 olduğunu tespit etmiştir. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.