Konforumuz bozulacak

A -
A +

Moskova’da siviller için önceki günün akşamına kadar romantizm öncelikliydi…

 

Şimdi güvenlik.

 

Gözlerimle şahidim, benzerini Kiev de yaşamıştı.

 

Ukrayna’nın başkentinde ilk bomba patlayana kadar kimse savaşın başlayacağına ihtimal vermiyordu...

 

7 Ekim 2023 sabahı da Gazzeliler gururlu ve mutluydu…

 

Şimdi…

 

***

 

Demek ki, sayısı fark etmeksizin, toplumların hayatı kısacık bir zaman diliminde altüst olabiliyormuş.

 

11 Eylül’de ABD de yaşamıştı bu şoku.

 

Hatırlayın, Çin’de koronadan olanları ‘Bizde olmaz’ rahatlığıyla izlerken, çok sürmeden ne hâllere düştük!

 

İşte bu yüzden bir millete önce güçlü devlet lazım, sonra da becerikli lider.

 

Sayın Devlet Bahçeli’nin, “Bu son seçimim” diyen Cumhurbaşkanı’na 14. MHP Olağan Büyük Kurultayı’nda yaptığı “Milleti yalnız bırakamazsın, ayrılamazsın” çıkışını işte tam da buradan okumak gerek.

 

***

 

Dünya iyiye gitmiyor.

 

Çevremizde olan biteni Çin’deki virüs vakaları gibi izlemek kolay…

 

Mühim olan, o ateş bir gün kapımıza dayandığında hazır olmak.

 

Bakın, nükleer savaş tehditleri konuşulurken, Rusya gibi bir ülke nasıl bir tahrike uğradı!

 

Şu belli; birileri savaş istiyor… Hem de çok büyük bir savaş.

 

***

 

ABD Başkan adayı Trump, “Üçüncü Dünya Savaşı’nı ancak ben durdurabilirim” demişti.

 

Trump’ı tekrar başkan yaptırmamak için derin bir elin nasıl uğraştığı aşikâr.

 

Hoş seçilse n’olacak, “savaşı durdurabilirim” diyor sadece…

 

Akdeniz’deki zengin hidrokarbon yataklarına, bölgemizdeki ticaret yollarına çökmekten vazgeçeceğini söylemiyor.

 

İşte bu sıkışmışlıklar, Akdeniz’e en uzun kıyısı olan Mısır ile Türkiye gibi ülkeleri, kavgaları bir kenara bırakmaya zorluyor.

 

Akdeniz demişken…

 

The Economist işareti verdi; soykırımcı işgalci İsrail mevcut yerinde güçsüz ve yalnızmış, ABD gücüyle bölgede daha güçlü konumlanmalıymış…

 

Gazze’den sonra Lübnan ve Suriye’ye ilerleyecekleri sır değil…

 

Tabii Trump başkan seçilir ve desteği kesmezse…

 

İşte tam da böyle bir ortamda Moskova hedef oldu.

 

Sözde ‘din’ motifli terör örgütü DEAŞ, Gazze’de milyonlarca Müslüman’a soykırım uygulayan İsrail dururken gitti Moskova’yı vurdu!

 

Trump’ın, eski Başkan Obama üzerinden dile getirdiği ‘DEAŞ’ı CIA’in kurduğu’ itirafını da hatırlarsınız herhâlde.

 

Bu numaraları yemeyen Putin yönetimi, ABD’nin günler önce yaptığı uyarılardan failin kim olduğunu hatırlattı, “DEAŞ saldırdı” kurgusunu da buruşturup yüzlerine çarptı.

 

***

 

Büyük savaşı kışkırtan sadece ABD, İsrail değil elbet.

 

Fransa da işbaşında.

 

Afrika’dan yediği tekmenin kuyruk acısıyla bir yandan Ukrayna-Rusya savaşını kızıştırmaya çalışıyor, öbür taraftan Karabağlar’ı.

 

Ermenistan ve İran’la ittifak hâlinde, hedefine Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’yı koyan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bize ve Azerbaycan’a karşı Erivan’a silah yağdırıyor.

 

ABD’nin güneyimizde PKK-YPG üzerinden yaptıklarını, kuzeyde Fransa üstlenmiş durumda.

 

Ama en önemli faktör; tabii ki İran.

 

Batı’nın bu stratejik müttefiki, güneyde Basra körfezinden Türkiye’ye uzanacak Kalkınma Yolu’ndan da, kuzeydoğumuzda Çin’e kadar uzayacak Zengezur hattının açılmasından da hayli rahatsız.

 

O yüzden düşmanlığını artık daha açık belli ediyor.

 

Ha! Bir de İngilizler var tabii.

 

Her zamanki gibi kendilerini Kraliyet Ailesi’ne ilişkin saçma sapan dedikodularla unutturdular ama sanmayın ki oyunda yoklar!

 

Gazze’de de, Ukrayna’da da başroldeler… Çaktırmadan.

 

***

 

Dünya işte böyle tantanalı bir dönemden geçerken, Almanya ve Japonya başta olmak üzere, pek çok ülke dünya savaşı hazırlıkları ile ilgili eksikliklerini konuşup açığı kapatmaya çalışırken ve birileri her yeri yakacak bu tehlikeli ateşin büyümemesi için son çağrıları yaparken…

 

Türkiye yine bir seçim gündeminde;

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda yer almış CHP isimli partinin, ABD’den silah yardımı alan ve Batı’nın taşeronluğunu yapan terör örgütünün partisiyle yaptığı seçim ittifakını, onlara kazandıracağı ilçe ve delege sayısını konuşuyor.

 

***

 

Sadece şu tek cümle, o tarafı göçertir normal ülkede…

 

Ama bizde hiç de öyle değil.

 

Terörle ittifakmış, İngiliz elçisiyle yemekmiş, Yunan’ı sevindirmekmiş, hepsi hikâye…

 

Bunları umursamayana, vaatlerini unutmuş, paraları böyle istiflemiş, rakamları yalan desen ne!

 

Halkın gündeminde, yine sadece refahının artırılmasına yönelik talepler var, gerisi vız gelip tırıs gidiyor.

 

Bu mahallî seçim, elbette hükûmeti seçmeyeceği için küresel meselelere göre tavır almaması normal karşılanabilir ama, bu mantıkla bakarsak o zaman da bu sandıkla emekli maaşı arasındaki bağlantıyı kurmak zorlaşıyor.

 

Haydi bunları geçtim; bari belediyecilikle yakın alakası olan kentsel dönüşüm önceliklerimizden olsun değil mi?

 

5 sene yan gelip yatan, koskoca bir sene boyunca reklama harcadığı 890 milyon liraya karşılık kentsel dönüşüme sadece 63,5 milyon lira ayıran mevcut başkanın bugün favori adaylardan birisi olmasını kim, neyle izah edebiliyor?

 

***

 

Normal seviyede akıl sahibi birisi olarak, “Deprem en az büyük savaş tehdidi kadar bizleri huzursuz etmeli ve bunu bertaraf etmek önceliklerimiz arasında yer almalı” diyeceğim de, kim dinler!

 

Bir gün öncesine kadar herkes böyleydi.

 

Bir gün, bir an peşinden ne büyük acılar ve pişmanlıklar getiriyor.

 

Unutmayalım ki, bir gün bu konforumuz bozulacak…

 

Ve o gün, daha fazla tedbir almadığımız için çok ama çok içimiz yanacak.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.