Çocuğunuzu kime emanet ediyorsunuz

A -
A +

KAYIP HAYATLAR -4- Cüneyt BİTİKÇİOĞLU - M.Kurtbay ÖNÜR Okul servisi çeken 9 bin 408 sürücüyü araştırdıklarını belirten İstanbul Çocuk Şube Müdürü Sedat Ercoşkun, "Korkunç bir gerçekle karşılaştık. '353 sürücü, cinayet, gasp, hırsızlık, ırza geçme, küçük yaşta çocuğa tecavüz' sebebiyle sabıkalı. Okul idarecilerinin bu tedbirsizliği bizi şoke etti. Çocuğunuzu 
kime emanet 
ediyorsunuz
Her yıl yarısı kız olmak üzere 2.5 milyon çocuğun kaçırılarak satıldığı, 90 milyon çocuğun sokakta yaşadığı bir dünyada yaşıyoruz. Milyar dolarlık ticaret olarak da kabul edilen çocuk ticaretinin en önemli kaynağı, Afrika, Balkanlar ve Güneydoğu Asya ülkeleri. Dünyada kayıp çocuk riski yüzde 30, Türkiye'de ise bu oran yüzde 15. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın hazırladığı "Kayıp Çocuklar Raporu"nda, tedbir alınmazsa Türkiye'deki riskin de her geçen gün büyüyeceğini ortaya koyuyor. Çocuğunuzu 
kime emanet 
ediyorsunuz
Sedat Ercoşkun ÇOCUK POLİSİNDEN ŞOK ÇALIŞMA! Makamında ziyaret ettiğimiz, İstanbul'un başarılı polislerinden Çocuk Şube Müdürü Sedat Ercoşkun önce yakınımızdaki tehlikeyi bizlere işaret ediyor. Milyonlarca ailenin çocuklarını emanet ettiği servis şoförlerine dikkat çekiyor; "Servis şoförleri arasında sabıkalılar var. Bunların daha önce işlediği suçları biliyoruz. Hatta çocuk istismarı, cinsel istismar gibi suçları işleyenler bile var. Nasıl oluyor da. Okul müdürlükleri incelemeden, sabıka kaydını tespit etmeden bunları işe alıyor. Bu sabıkalılar öğrenci taşıyor. 2 bin 22 okulun servis şoförlerini mercek altına aldık. Okullarda görevli sivil çocuk polisleri, okullarla servis şirketleri arasında yapılan sözleşmeleri tek tek inceledi. Bazı şoförlerin kimlik bilgilerine ulaştı. Güvenlik bilgi taraması (GBT) yapıldı. 9 bin 408 sürücü üzerinde yaptığımız araştırmada, korkunç bir gerçekle yüzyüze geldik. GBT yapılan sürücülerden 353'ünün, "cinayet, gasp, hırsızlık, ırza geçme, küçük yaşta çocuğa tecavüz" de dahil bir çok suçtan sabıkalı olduğunu tespit ettik. Şoförlerden 15'i ise çeşitli suçlardan aranıyordu. Bunları savcılığa sevkettik. Fakat okul idarecilerinin bu tedbirsizliği bizi şaşırttı. Sabıkalı kişiler hakkında İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne detaylı bir rapor gönderdik. Umarız kısa zamanda bir tedbir alınır." İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız emniyetin raporunun kendilerine ulaştığını belirterek, yasal takibat yapacaklarını söyledi. Sonuç merakla bekleniyor. KORKUNÇ TABLO Çocuk Şube Müdürümüz Sedat Ercoşkun kayıpların sebeplerini ve yapılması gerekenleri sıralıyor bizlere: Türkiye'de kayıp çocukların en fazla olduğu şehirler, büyük şehirler ve göç alan şehirler. Kayıp çocukları üçe ayırmak mümkün: Kendi rızası ile kaçanlar, rızası dışında kaçırılanlar ve istemeden de olsa yoksulluk ve benzeri gerekçelerle kaçanlar. Kaçan çocukların özenti, ebeveyn boşanması, şehirleşememe gibi alt başlıkları; kaçırılan çocukların ise çocuk ticareti, dilencilik ve cinsel sömürü gibi sebepleri var. Kayıp çocukları bekleyen problemler: organ ticareti, hastalık, uyuşturucu bağımlılığı, cinsel istismar, terör örgütleri, şiddet, yeraltı örgütleri olabilir. >> Bir çocuk evden niye kaçar? Evden kaçan çocukların nedeni çoğunlukla erken evlilik, aile içi şiddet, işsizlik, yoksulluk, şiddet, eğitimsizlik. Çocuklar kendi ayakları üzerinde duracak yaşa gelince aile ortamından (dolayısıyla dayak, kötü muamele ve sefaletten) kurtulma hayaline kapılıp, çareyi dışarda arıyor. Ailede iletişim eksikliği, ailesinden ilgi göremeyen çocukların çabuk kandırılmaya müsait olması, üvey anne-baba-kardeş problemi, aile baskısı, kuşak çatışması, ensest ve taciz, kötü arkadaş, başarısızlık gibi nedenler de var. İnternetin bilinçsiz kullanımı da çocuğun evden kaçma nedenleri arasında sayılıyor. Kaçırılan çocuklar ise evlenme vaadi, fuhuş, örgütte kullanmak ya da dilendirmek için kaçırılıyor" Sedat Ercoşkun, kayıpların, kaçırılmaların, evden kaçışların daha da artmaması için anne-babalara yönelik çalışmalar yapılmalı diyerek tavsiyelerde bulunuyor: "Alan taraması yapılarak ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik destek programları uygulanması, anne-babalara aile içi iletişim, ana-babalık eğitimi, çatışma çözme, empati geliştirme eğitimi verilmesi, periyodik ziyaretlerle değerlendirme yapılmalıdır. Aile danışmanlığı sisteminin getirilmesi, belediyelerin meslek edindirme kursları açması, medyada "kayıp çocuk" meselesine ilişkin kısa ve etkili uyarılar yapılması, seyahat şirketlerinin 18 yaşından küçük olanlara bilet satmaması, internet salonlarının sıkı denetimi, yerel yönetimlerce mahallelerde spor, eğlence, kütüphaneler yapılmalı. 18 yaş altında ticaret yapan çocuklar Valilik ve Kaymakamlıklara bildirilmeli. KOORDİNASYON PROJESİ Çocuk Polisi, İstanbul Çocuk Koordinasyon Projesi ile çocukları yakından takip ediyor. Projenin kuruluş, görev ve çalışma yönergesinde; İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Üniversitesi, Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve İŞ-KUR tek bir veritabanı üzerinde buluşacak. Veri tabanına kayıtlı bütün çocukların; Nüfus, adres, aile, eğitim, sağlık, sosyal güvenceleri takip altına alınacak. Bir çocuk bir gün okula gitmediğinde veri tabanı çatısı altındaki bütün kurumlar haberdar olacak. Aile ile iletişim kurulacak. İLK 15 GÜN ÇOK ÖNEMLİ >> Türkiye'de kayıpların yüzde 75-80'i ilk 15 gün içinde bulunabiliyor. >> Kayıpların bulunmasında en çok ailenin çabası etkili oluyor. Sonra polis. >> Yüzde 20-25'lik kesimse ya hiç bulunamıyor ya da yıllar sonra bulunabiliyor. Çocuğunuzu 
kime emanet 
ediyorsunuz
METRUK BİNALARA GÖZALTI İstanbul genelinde 39 metruk bina, 497 adet hurda araç var. Tespit ettiğimiz binaların 88 tanesi alkol, madde bağımlıları tarafından kullanılıyor. 95'i bimekân takımı tarafından, 100'ü sokak çocukları tarafından, 76'sı tinerci ve balici gençler tarafından kullanılıyor. Belediyelere bu binaların yıkılması için gerekli bildirim yapılmıştır. Çocuğunuzu 
kime emanet 
ediyorsunuz
Doç. Dr. Yel: AHLÂKİ DEĞERLER ÇÖKTÜ Fatih Üniversitesi Sosyoloji uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Yel, çocukların kaybolmasının, dilendirilmesinin, istismar edilmesinin altında yatan en önemli sebebi, toplumumuzun yaşadığı ahlaki yapının çöküşüne bağlıyor. İnsanımızda tölerans ve hoşgörü kalmadı. Din ve vicdan terbiyesi olmayınca, acıma, merhamet ve şefkat duyguları ortadan kalktı. Daha küçücük yaştaki çocuklar, uyuşturucudan tutun da, her türlü gayri ahlaki işi rahatça yapılabiliyor artık. Bu ahlâki çöküntü neden gerçekleşiyor?.. Çünkü her geçen gün televizyon, radyo ve internetten bizlere 'sıyırmış" bir kültür empoze ediliyor. Bu sebeple Din ve ahlâk eğitimi çok önemli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.