BDP'li vekiller özür dileyebilmeli

A -
A +

Son asırda sadece maddi varlıkların değil, bazı hasletlerin de kaybına uğradık. Özür dileme kültürü, teşekkür kültürü, tebessüm kültürü... onlardandır. Bu sebeple çok zor bir teklifte bulunduğumun farkındayım. Buna rağmen teklifimi yapacağım: Bazı BDP'li vekiller, bir mizansen gereği yolda teröristlerle karşılaştılar. O çatık kaşlı teröristlerin omuzlarında kalaşnikof silahlar, üstlerinde militan kıyafeti, yüzlerinde kin, parmaklarında tehditler bulunuyordu... Karşılaştıkları vekillere evvela nutuk attılar. Şunu demek istiyorlardı "Ankara'daysanız, meclisteyseniz, milletvekili sıfatını taşıyorsanız bunu bize, bizim dağda olmamıza borçlusunuz". 'Sizin vasiniz, biziz!' diyorlardı. Ancak vekiller bunu anlayamadılar veya hal icabı anlamamazlıktan geldiler. Militanları hayranlıkla takip ediyorlardı. Önce dinlediler, sonra alkışladılar, sonra da boyunlarına sarılıp öptüler. Tehditler savururken alkışlanan, öpülen, bağra basılan militanlar kimdir? Kürt halkının isteklerini gerçekleştirme adına Türkiye'nin birliğini, dirliğini, büyümesini sabote eden, Kürtlerin mânevi değerleriyle, istikametine kasdeden emperyalizm maşası malum örgütün adamları... Sarmaş-dolaş olmanın sebebi ne? Birbirlerine muhtaç olmaktan. İş başındaki ktidarın yaptığı iyileştirmelerle bölge ve bölge insanının dertleri, istekleri, problemleri çok büyük ölçüde karşılanmıştır. Söz konusu olan, bir ırk iktidarı, ideoloji iktidarı değildir. Her türlü ırk, mezheb, inanç ve gelenekten vatandaşın iktidarıdır, yüzde 50 oya sahiptir. Kürt nüfusu azami ölçüde temsil eden AK Parti'dir. Bunu dağdakiler de ovadakiler de görmekteler. İktidar veya hükümet veya devlet, bölgeye hizmet götürdükçe, haklar verildikçe kendilerinin varlık sebebi ortadan kalkmakta. Şartları yerli yerine oturmuş bir Türkiye'de BDP'nin alacağı oy yüzdesi, sembolik ölçülerde kalır, dağın suyu kendiliğinden kurur. Bunlardan dolayı senaryolar yazarak, barışı kundaklamaya devam ediyorlar. Bu dediklerimiz doğru değil mi? Doğru değilse o vekiller, özür dilesinler: -Yanlış yaptık, bir ân kendiliğinden gelişti, bir kastımız yoktu, nihayetinde bölgenin gençleriydi, çok fazla mânâ yüklenmeyecek öylesine bir manzaraydı, biz bütün ülkenin milletvekiliyiz, kendilerini incittiğimiz vatandaşlardan özür dileriz. Bunu deseler, iklim yumuşar, bazı milletvekillerine dokunma mecburiyeti doğmaz. Hatada ısrar edilip de görmezden gelinirse TBMM vazifesini yapmamış olur. Bazı vekiller, Türkiye'ye kast eden militanlara serdengeçti muameleri yapacak, fakat meclis, bunu görmeyecek. Öyle bir meclisin itibarı yerlerde sürünür, tarih önünde suçlu duruma düşer. Medeni insan özür de diler, teşekkür de eder, tebessüm de eder. Özür dilenince de affedilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.