İşte formül!

Tüm dünyada yüksek faiz hırsıyla varlıklarını sürdüren sıcak para sahipleri, ellerindeki fonları devletlere borç vererek kazançlarını katlıyor. Faiz ne kadar yüksek olursa bu kesimin kazancı da o kadar büyüyor. Türkiye'deki yüksek faiz, altyapı yatırımları ve sosyal harcamalardan vatandaşa aktarılacak kaynağın, faiz lobisinin cebine gitmesi anlamına geliyor. Yüksek faiz, özellikle ara malı ithal ederek üretim yapanların maliyetini artırıyor. Fiyatlar yukarıda kaldığı için enflasyon artıyor. Bu tablo tüketim azalmasını beraberinde getirdiği için ekonomik büyüme düşük kalıyor. Faiz lobisini sadece sermaye grupları temsil etmiyor, perde arkasında gelişmiş ülkeler var. Zira bizim gibi ülkeler sınıf atlamadığı zaman kendilerine muhtaç kalacağı için en büyük çıkarı onlar sağlıyor. Türkiye'nin millî gelirinin %70'i tüketimden geliyor. Düşük faiz tüketimi teşvik ettiği için faizin büyümeye ilişkin etkisi tabii ki pozitif. Bakın seçimler bitti, politik risk ortadan kalktı. Sermaye sahipleri önlerini görmeye başladı, uzun vadeli yatırımlarını hayata geçirmeye başladı. Yurt dışından fon girişi artıyor. Türk lirası değer kazanıyor. Döviz düşüyor, hepsinden önemlisi gösterge tahvilde faizler %9.5 düzeyine indi...
Merkez Bankalarının enflasyonla mücadelede en önemli silahı faizdir. Yanlış bir kanaat var: Faiz artarsa enflasyon düşer diye. Tam tersi faiz artarsa enflasyon yükselir. Niye? Bankalar hemen kısa vadeli faizlerini yükseltir, otomobil ve konut kredi faizleri onları izler... Bu iki dev sektör durunca, ekonomi kelimenin tam anlamıyla felç olur. Felç olmadık, ama bir ayağımız çukurda. Bir ülkenin ithalatı ihracatından fazlaysa dış ticaret açığı oluşur. Bu açığı kapamak hazineye aittir. Tahvil satarak borç para bulur. Eğer tahvil ihalelerinde faizler aşırı yükselirse bu maliyetten kurtulmak için Merkez Bankası karşılıksız para basar, piyasaya sürer. Bollaşan para değer kaybeder. Alım gücü düştüğü için talep artışı olmasa dahi ithal malların değeri artar. Çok para çok talep getirir ama üretim aynı şekilde artmadığı zaman fiyatlar tırmanışa geçer. İşte enflasyon böyle gemi azıya alır. Peki mal talebi azalırsa fiyatlarla birlikte büyüme düşmez mi? Düşer tabii... Gelişmiş ülkeler safına katılmak için bizim hızlı büyümeye ihtiyacımız var. Büyüme hızı %4 ise enflasyon %6 olmalı. Faizler de bunun iki puan üzerinde kalmalı ve şartlar mecbur kılmadığı sürece uzun süre oranlar değiştirilmemeli. Merkez Bankasının faizde Haziran ayına kadar izleyeceği tek bir yol var. Piyasadaki likiditeyi biraz daha arttırıp, bankaları %8'le fonlamak.