İmdat!

Finansal krizin başlangıcından bu yana dünya ekonomisini kurtarmak için dökülen para miktarı 14 trilyon doları aşıyor. ABD Merkez Bankası FED, Aralık 2013'ten beri aylık 85 milyar doları bulan tahvil alımlarını 10'ar milyar dolar düşürüyor. Bu uygulama ekim ayında sona erecek. Ama bilançosu şu an itibariyle 4.5 trilyon dolara dayanmış durumda. Bu kadar bol para neden piyasalara sürüldü? Bankalar şirketlere ucuz kredi versin, üretim maliyeti düşsün, halk ucuz mal tüketsin, büyüme artsın, diye..
Dünyanın en büyük ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde %4'le tüm tahminleri aşan bir büyüme kaydedince dolar atağa kalktı, gelişen piyasaları korku sardı. Neden? Çünkü FED'in dağıttığı paralar faizlerin yüksek olduğu ülkelere su gibi akmış, paralarının değer kazanmasını sağlamıştı.. Bol ve ucuz para kredi genişlemesini beraberinde getirmişti. Doların evine döneceği dönemin başlayacak olması dengeleri bozuyor. Asıl yangın bol paranın geri çekilmesiyle başlayacak. Sıcak para zinciri kırılacak. İşte bunun için ABD'de her açıklanan gösterge mercek altında inceleniyor. Tahminleri aşan sonuçlar faiz artış beklentisini güçlendiriyor. Şu anda piyasalar bu beklentiyle hareket ediyor. FED'in 2015 Eylül'ünden önce düğmeye basacağını sanmıyorum. Amerika'dan iki veri kötü gelsin düşünceler değişir...
Dünya ekonomisinin iyi gitmediği bir dönemde Merkez Bankası'nın yüksek faizde ısrar etmesi, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir engel. Merkez Bankası piyasalardaki dalgalanmaların azalmasını, enflasyondaki kıpırdanmanın durulmasını hedefleyen bir politika izliyor. Ancak dikkate almadığı bir gerçek var. Küresel ekonomi yavaşlıyor Türkiye başta Avrupa'dan olmak üzere bu gelişmelerden olumsuz etkileniyor. İşte bakın Türkiye'de PMI imalat endeksi temmuzda 48.5 düzeyi ile Nisan 2009'dan bu yana en düşük seviyesine indi.. imalattaki düşüşe siparişlerdeki büyük azalma yol açtı. Ukrayna ve Irak'taki iç çatışmalar dış ticareti küçültüyor. Ekonominin bu gelişmeler ışığında acil desteğe ihtiyacı var. Merkez Bankası faizi gereğinden fazla artırarak ekonomiye sert fren yaptırdı. Daha fazla zaman kaybetmeden faiz indirimlerini hızlandırmalı. Türk ekonomisinin kırılganlıkları ana hatlarıyla şu alanlarda yoğunlaşıyor:
Eksik tasarruflar nedeniyle özel sektörün ve devletin dış kaynağa bağlı olması, yenilik ve teknoloji bakımından aynı ligdeki ülkelerin gerisinde olma. Bugün, Türkiye'nin en güçlü varlığı hiç şüphesiz istikrarlı ve güçlü hükümeti. AK Parti ve onun çizgisindeki siyasi damarın Türkiye'ye yön vereceğini herkes çok açık bir şekilde görüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri milat olacak. Yeni Türkiye yeni lideriyle "savaş"a hazır...