İsrailli, bayramımızı da zehirledi

A -
A +

Sevgili Peygamberimiz -sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem- aynı zamanda şehîd olarak da ahireti teşrif etmişlerdir. Bu çok bilinmeyen gerçeğin mahiyeti şöyledir. Hayber, bugünkü İsrailli müfritler gibi saldırgan ve başkasına hayat ve imân hakkı tanımayan Yahudilerin meskûn olduğu bir kaleler şehridir. Vakti gelince kahraman Peygamber, ordusunun başında olarak bu zorlu kalelerin üstüne yürür. Başta Hazreti Ali olmak üzere mücahidler, destanlar yazar; Hayber, şanlı bir zaferle fethedilir. Muharebe sonrası ortalık sükûnete erdiğinde bir kadın, bir sini kızarmış koyun eti getirir. Zeyneb binti Haris ismindeki bu kadın, harpte İslam ordusuna karşı çarpışan babasını, amcasını, kardeşlerini ve kocasını kaybetmiştir. Sofraya oturulduğunda Peygamberimizin bir lokma  almasıyla "yemeyin et zehirli!" demeleri bir olur. Fakat keskin zehir, Efendimizin mübarek vücutlarına sirayet eder; sonraki zamanlarda vücuttan atılması mümkün olmaz.
Sevgili Peygamberimize vahiy gelip de "ben, Allah'ın Resulü Muhammed'im, ben, en son ve en üstün Resulüm" diye, ilâhî takdiri halka tebliğ buyurdukları günden bugüne, Yahudilerin düşmanlığı doğrudan ve bizzat  Şanlı Peygamberedir. Onlar, türlü hileler tertipleyip, Abdülhamid Han'a, Vahideddin Han'a ve Hilafet bayrağını taşıyan Devlet-i ali Osman'a kastederken bu kast ve düşmanlık, onların şahsında Peygamberler Peygamberineydi.
Bugün de Batı Şeria'da, Kudüs'te, Gazze'de yaptığı zulümler meleklerin, peygamberlerin, cinnîlerin ve her nev'î mahlûkatın en üstünü olan Seçilmişler Seçilmişi Peygambere duydukları kin sebebiyledir... Çünkü; Yahudiler, kendilerinin üstün ırk ve insanlığın efendisi oldukları iddiasındadırlar. Bu sebeple ideolojilerini tarümar eden Resulullaha bitmez düşmanlıklar beslerler. Yeryüzünde tek Müslüman kalsa; zulmü, o Müslümana karşı devam ettirirler. Halbuki dünya, ırkçılık denince Hitler'i hatırlar. Yahudi, siyonizmi setretmek için nazizmi ön plana çıkartmıştır.
Biz, OMT/Osmanlı Milletler Topluluğu, dediğimizde korkarız ki bunu yadırgayanlar vardır. Bu yadırgama tarihten habersiz olmanın neticesidir. Hemen bütün orta şarkın Osmanlı'nın elinden çıkması 1920'lerdir. Üzerinden bir asır bile geçmemiştir. İsrail, 5 bin sene evvel kovulduğu topraklara gelip hile ve zulümle yerleşmişken bizim tefekkürümüzün muhal olarak idrak edilmesi zihni kifâyetsizlik olur.
İsrail, dinini ırklaştırmış bir vak'adır.
Gayesi, Nil nehri ile Fırat nehri arasındaki toprakları siyon yıldızlı bayrağının emrine vermektir. Bu coğrafyanın kendileri için vaad edilmiş topraklar/arz-ı mev'ud olduğuna inanmıştır. Bu yüzden İngiliz politikasının getirip yerleştirdiği Filistin'in daha doğrusu Sultan'ın mülkünde devlet ilan etmekle iktifa etmeyerek Müslümanların aleyhine sürekli şekilde toprak kazanmıştır. Hedefleri, zulüm ve vahşetle önce Filistinlileri, sonra Arapları sonra da Fırat bölgesinden Türkleri sürüp çıkarmaktır. Bölücü terör örgütünün bu zaviyeden mütalaa edilmesi gözden kaçmamalı. İsrail'in nihai hedefi, ırklaştırılmış bâtıl dinleri gereği Nil-Fırat arası devâsâ coğrafya ve en nihâî hedefi ise Sevgili Peygamberimizin Miraç mucizesinin hâtırasını Mescid-i Aksa'dan kazımaktır...
Bu Ramazan Bayramının Filistin'e, Somali'ye, Orta Afrika'ya, Mısır'a, Libya'ya, Suriye'ye, Irak'a, Kırım'a, Balkanlar'a, Kafkaslara, Türkistan'a, Şarki Türkistan'a, Keşmir'e, Arakan'a ve bütün bunların ümit kapısı Türkiye'ye ve bütün insanlığa iyilikler getirmesini dileriz; bayram inşallah, İsrail'in vicdan, merhamet ve adaletle tanışmasına, kendi ırkdaşlarının yaptıklarını protesto eden Yahudilerin ise hidayetine vesile olur; kan ve gözyaşının yerini huzurun aldığı bayramlara kavuşulması duasıyla bayramınız mübarek olsun.
           *
DERKENAR: Sn. İrfan Özfatura'nın 26.7.2014 Günü Türkiye gazetesinde intişar eden "SOYKIRIM DEİR YASİN'LE BAŞLADI" ismindeki Yahudi soykırım tarihçesini anlatan araştırma yazısı, herkes tarafından okunmalı ve behemehâl filmleşmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.