Ebû Bekr-i Sıddîk'ı RÜKÛDA BEKLEDİ

Ebû Bekr-i Sıddîk'ı RÜKÛDA BEKLEDİ

RAMAZAN 2015 Haberleri

Bir gün Resûlullah efendimiz sabah namazını kıldıktan sonra dönüp eshâbına, çok sevdiği dostu Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk'ı sordu.

Bir gün Resûlullah efendimiz sabah namazını kıldıktan sonra dönüp eshâbına, çok sevdiği dostu Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk'ı sordu. Kimse cevap vermeyince Resûlullah ayağa kalkıp, Ebû Bekir nerede, buyurdu. Hazreti Ebû Bekir arka saftan, Lebbeyk (buradayım) yâ Resûlallah, dedi. Resûlullah'ın emir buyurması üzerine Ebû Bekir'e yol açtılar. Yanına gelip, hazret-i Fahr-i kâinât buyurdular ki, "Yâ Ebâ Bekr nerede idin. Birinci rekâtta bana yetiştin mi?" Hazret-i Ebû Bekir: Yâ Resûlallah! Birinci safta sizinle tekbir alıp, Fatiha suresini okumaya başlamıştım ki abdestimde vesvese oldu. Bunun üzerine abdest için dönüp, mescit kapısına geldim. Birdenbire bir ses işittim. Ardıma baktım, gördüm ki, altından bir kap asılmış ve içi dolu su doluydu. O su, kardan beyaz ve baldan tatlı idi. Üstünde bir mendil örtülmüştü. Üzerinde, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah Ebû Bekr-i Sıddîk) diye yazılmış idi. Mendili alıp, önüme koydum. Abdest alıp, mendili geri kabın üzerine koydum. Sonra gördüm, kaybolmuş, ben de ardından gelip, evvel rekâtta size yetiştim" dedi. Hazret-i Resûl-i ekrem buyurdu ki: "Müjdeler olsun sana yâ Ebâ Bekr. Ben namazda kırâatı tamamladım ki, rükûya gideyim. Dizlerim tutuldu. Sen gelmeyince, rükû edemedim. Sana abdest suyunu veren Cebrâîl idi. Mendili tutan Mikâîl idi. Benim dizlerimi tutan İsrâfîl idi"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...