Benzemeye çalışmak mı?

A -
A +
"Baldızıma dünür gelen damat adayına kendi yaşadıklarımdan örnekler vererek bazı tavsiyelerde bulunmuştum..."

"Seneler önce birkaç kapı dolaşmış bir insan olarak sizde kendimi gördüm" dedim baldızıma dünür gelen damat adayına ve anlatmaya başladım:
Her insan kendisinin doğru yolda olduğunu söylüyordu. Ben de aynı duyguyla kendime bir yol araştırırken 1980'den beri arkadaşım olan kişiyle karşılaştım. Diğerleri hep başkalarına yardım etmekten bahsederken bu arkadaş bana öncelikle kendimin ve sevdiklerimin dünya ve ahiretini kurtarmam gerektiğini söyledi.
Sanki kendi kurtulmuş gibi düşünerek başkalarına yardım etmeye çalışmanın nefse hoş geldiğini söyledi. O da diğerleri gibi kendi yolunun en doğru olduğunu söyleyince demiştim ki:
"Herkes böyle söylüyor zaten. Sen nereden biliyorsun senin yolunun doğru olduğunu?"
"Benim inandığım yol Ehl-i sünnet yolu ve bu yolda din nakil dinidir. Sonradan ilave ve çıkarma olmaz. Bu yol Silsile-i aliyye büyükleri ile peygamber efendimize kadar ulaşır" dedi.
Bu cevaba ben kendi adıma çok sevindim. Seneler önce doğru yolu bulduğuma artık emindim. Ben evlenirken ablası da bana demişti ki:
"Siz asker veya doktorsunuz, bulunduğunuz meslek gereği yarın bana eğer başımı açmamı söylerseniz ben açmam, dinimi yaşamamdan taviz vermem..."
Evlendik, gerçekten zaman geldi sıkıştırdılar. O netameli dönemlerde birçok mesaidaşım ve tanıdığım insan eşlerinin başını açtı ve toplantılara katıldı. Kendilerince ilm-i siyaset yaparak inançlarından taviz verdiler. Şimdi birçoğu dünyalık olarak istediği makama kavuştu. Dine daha iyi hizmet ettiklerini söylediler. Onu Allah bilir. Şimdi emekli oldular ama eski hayatlarına dönemiyorlar. Dinlerini verdiler dünyayı aldılar ama kendileri dini yaşamayı da ihmal ettiler.
Biz başkalarının dinini kurtarmak, düzenlenen "özel" gecelerinde başkalarının da duyacağı yardımlar peşinde koşmak yerine dinimizi elden geldiğince yaşamaya çalıştık.
Bu yolun gereği, dinimizden taviz vermedik. Başkalarının "ayrıntı" dediği ibadetlerimizde tadil-i erkâna uymayı terk etmedik. Yapabildiğimiz kadar bu yolun büyüklerine benzemeye çalıştık.
Veysel Karani Hazretleri, benzemek adına Uhud Savaşında Sevgili Peygamber efendimizin dişi kırıldı diye kendi dişini feda etmişti. Böylece tabiinin en büyüğü oldu. Benzemeye çalışmak böyle olurmuş. Bu yolda önce kendini ve sevdiklerini kurtarmak vardır. Hele ki din verilerek dünya alınmaz...
           Dr. Necdet Özçelik-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.