Eğer bize güvenirseniz

A -
A +
"Eve geldikten sonra eşimle birlikte birbirimize bakarken ikimizin de kalbinden aynı duygu geçiyordu..."

27.08.2014 Pazar günü, bayramdan bir gün önceydi... Eşim vakit namazını kılmaya niyetlenirken, ben de evde yarım kalan bir işi tamamlamaya çalışıyordum.
Nasıl oldu bilmiyorum çarşıya çıkmaya karar verdik. Vakit kalmayacağını mı düşündük, ya da bilmediğimiz bir iradenin ilhamı mıydı bilemiyorum...
Hatta eşim, "neyse namazı camide eda ederim" dedi. Bizi böyle apar topar evden çıkartan sebep ne olabilirdi?
Eşim evde eda edeceği namazını camiye erteleyip ben işimi yarım bırakıp sokağa, "bayram alışverişine" çıktık.
Önce ikindi namazını kılmak için eşim camiye yöneldi. Cami girişine geldiğimizde, bir kadın ve yanında bir kızı bizi durdurdu. Aile olduğumuza güvendiklerinden olsa gerek kadınlar eşime "bir şey sorabilir miyiz?" dediler.
-Buyurun, yardımcı olabilirsek eğer seviniriz.
Bu caminin yardım kutusuna zekât ve sadaka-i fıtr parası bıraksak uygun olur mu? Yani fitremiz kabul olur mu?
Eşim ve ben zekât ve fitrenin kurumlara, camiye vb. doğrudan verilemeyeceğini fakire veya fakirin vekiline, buğday, arpa, un, hurma veya değeri kadar altın şeklinde verilebileceğini usulünce anlattık...
Bayanlar da kendilerinin Eskişehir'in yabancısı olduklarını, hem bu şekilde fitre vermeyi bilemediklerini hem fert olarak bir fakir tanıdıklarını söylediler.
Biz de eğer bize güvenirlerse vekâleten ve usulüne uygun şekilde onların adına bir fakire fitrelerini verebileceğimizi söyledik.
Bayanlar hiç tereddüt etmeden eşimi, tarif ettiği şekliyle kendilerinin ve ailelerinin fitrelerini vermek üzere vekil tayin ettiler.
Onlar ayrıldıktan sonra eşim, daha önceden tanıdığı Afganistanlı fakir bir öğrenciyi arayıp kendisiyle buluştu ve fitreyi o aile adına o öğrenciye verdi ve onlara dua istedi.
Bu işi yaparken vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Döndük eve geldik...
İyi de bizi durduk yerde evden sokağa güya alışveriş için çıkartan ama namaz için camiye yönelterek o hanımlarla karşılaştıran bu duygu neydi? Ne olacak analı-kızlı o iki hanımın niyetlerinin düzgünlüğüydü... Bizi onların niyeti oraya götürmüştü.
Eğer eşim namazı evde kılsa camiye gitmeyecekti, ben yanında gitmesem tek başına eşimle konuşmak istemeyebileceklerdi. Neticede onlara yardımcı olamayacaktık. Allah'ın hikmetinden sual olunmaz.
       Nurcihan Altın-Eskişehir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.