Yaşama sevinci nedir ki?

A -
A +
"Gelinine kızım diye seslenir, bazen de sevmeye doyamaz da öz kızı gibi boynuna sarılıp öper onu..."

Siz benim yengemi bilmezsiniz... Dışarıdan bakanlar onun hâline acır. Oysa o dünyanın sanki en rahat en huzurlu, en mutlu insanıdır. Elma yanaklı, kiraz dudaklı bir kızı vardı yıllar önce... Bir kış günü grip oldu kızı. Sonra ateşlendi. Evde soba da yanıyor. Çocuk havale geçiriyor... Hastaneye kaldırdıklarında iş işten geçmiş...
Şimdi o kuzenim bedensel olarak koca kız oldu, regl gördü ama ne yürüyebiliyor, ne kendine hâkim olabiliyor. Çocuk gibi altını ıslatıyor. Kuzenim şu an otuzlu yaşlarda ama hâlâ annesi bakıyor ona... Çünkü yemeğini bile kendisi yiyemiyor... Annesi o kızını, zerre itip kakmadı. Bir kerecik "uf" demedi. Kimseye yük etmedi. Kimseye dert yanmadı... Bayramları onunla yaşadı, düğünlere onunla gitti, ölümlerde onunla ağladı... O hep onun yanında oldu...
Bu yengem hayata küsmedi... Oğlu askerden gelince evlendirdi. Gelini de çalışmaya gittiği için onların çocuklarına, yani torunlarına baktı... Hem engelli kızına baktı, hem iki torununa babaannelik yaptı hem oğlu ve gelini akşam gelecekler diye onlara yemek hazırladı, gündüz çamaşırlarını yıkadı... Gelinine kızım der. Bazen sevmeye doyamaz öz kızı gibi boynuna sarılıp öper.
Bu yengem var ya, dışarıdan bakanlara yük gibi gelen bu meşgaleden söz edildiğinde der ki:
"Kız sevap olur napayım. Boş duracağıma iki kap yemek yapmışım torunlarıma çok mu?"
"Gelinciğim akşama kadar yoruluyor, benim entarimi yıkarken onun fistanını da yıkamışım ne var ki?"
"A benim ağzı var dili yok sabi yavrum, onun nefes alışı canıma can katıyor. Ben onsuz ne yaparım?"
Hep böyle olumlu ve iyi tarafından bakar hayata... Canım yengem, kendi iyiliğinden midir nedir maşallah emsallerine göre enerji dolu. Sabah ezanında kalkar, gece yarılarına kadar makine gibi tıkır tıkır işler... Komşulardan da geri kalmaz, misafirliğe de gider ama hiç kimsenin etlisine sütlüsüne karışmaz... Birinin ardından konuşacak olsalar "aman bize ne kızım, Allah bilir" der konuyu kapatır.
Ve yengem onca meşguliyetten sonra son iki yıldır şimdi de yaşlı annesine bakıyor. "Kendisi kaç yaşında?" diye soracak olursanız maşallah deyin... Kendisi şu an yetmiş iki yaşında... Sorduklarında diyor ki: "Ne var ki elim tutuyor ayağım tutuyor çok şükür."
Bu yengem, bu hükümet kendisine engelli aylığı bağladığı için şimdiki Cumhurbaşkanımıza çok dua ediyor.
        Emine Yoncalı-Tokat
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.