Okuduğunuz için teşekkürler

"Bu satırları, okuma lütfunda bulunan bir insan, bunların kat kat fazlasına layıktır..."

Öğrenciyken birçok arkadaşıma saatlerce düşünerek, mısralarının ilk harflerinden arkadaşımın isminin çıktığı çok şiir hediye ettim. Ha 5 saat bulaşık yıkayarak kazandığınız parayla hediye almışsınız, ha 5 saat yerinizde kıvranarak yazdığınız şiiri hediye etmişsiniz!

Çok kitap okuyamadım. Bunda körlüğümün yanı sıra parasızlığımın ve kitap okutacak kimse bulamayışımın da payı var. Evet! Ahım şahım bilgili biri değilim ama kendimce malumatları olan biriyim. Bunu da iyi bir radyo dinleyicisi olmama borçluyum. Birçok kitabı "Arkası yarın" dizileri veya "Radyo Tiyatroları" programları sayesinde okumuş gibi oldum. Hele kültürel, bilgilendirme programları. Sağ olsunlar, radyocular araştırır, eler, süzer, biz dinleyicilere işin özünü anlatırlardı. Hâlâ da öyle yapıyorlar. Bilgilenme, kültürlenmeye tabii ki itiraz yok ama tefekkürün, tasavvurun, tahayyülün yeri başka.

Parasızlığımın ve körlüğümün bana faydasının dokunduğu saha tefekkür, tasavvur ve tahayyüldür. Eğer imkânlarım geniş olsaydı ne zaman o curcunadan fırsat bulup da tefekkür edebilirdim ki... Düşünebilmek ne kadar büyük bir nimettir, ne müthiş bir zenginliktir! Hayal kurmak: Ne büyük fırsat ve imkânlara gebedir, ne rahatlatıcı bir meşguliyettir; nasıl tarif etsem de size hissettirebilsem doğrusu bilemedim. Tasavvur? İnsan, mekân ve zaman sınırlarını ortadan kaldırabilme gücüne işte ben "Tasavvur" diyorum ve tasavvurunu size bırakıyorum.

Benim anam babam eminim evlenirken ellerinde olduğu kadar, güçlerinin yettiği kadar para harcamışlardır. Yine eminim ki benim dünyaya gelmem için beş paraya gerek duymamışlardır. Bunun gibi daha neler, neler. İyi şartlarda yaşaması için belki ihtiyaç vardır ama insanın ve insanlığın meydana gelmesi ve sürmesi için paraya ihtiyaç yok.

"Ama param yok" dememizi gerektirecek o kadar az şey var ki... Bu satırları yazarken ihtiyacım olmadı. Size gönderirken de. İhtiyaç duyduğum ise zaman, tefekkür, tahayyül, tasavvur ve iyi niyetti. Bu satırları, değer verip okuma lütfunda bulunan bir insan bunların kat kat fazlasına layıktır elbet. Ve bu lütuf sadece okuma, hüsn ü kabul  teveccühüyle sınırlı kalmadı, bize de şeref oldu. Tabii ki sizin bu lütfunuzun karşılığını ödeyecek bir maddiyatımız yok ve sadece minnet ve şükranımız var. Ne demişler: "Çok veren maldan, az veren candan..."

        Lokman Ayva

Türkiye Beyazay Derneği

       Genel Başkanı