Abdullah bin Dinar "rahmetullahi aleyh"

A -
A +

Allah adamlarından olan bu mübarek zat, Her gün talebesine ederdi çok nasihat. Bir gün de, bir yaz günü, birkaç talebesiyle, Gezintiye çıktılar dinlenmek gayesiyle. Bir "Tımarhane" görüp, içeriye girdiler, Oranın doktoruna şöyle sual ettiler: (Günah hastalığıyla dertli olanlar için, Şifa, deva olacak bir ilaç bilir misin?) O doktor bu suale cevap veremeyince, Bunu duyan bir "Deli", söze girdi hemence. Bir teveccühü ile bu alim ve velinin, Dedi: (Ben biliyorum ilacını bu derdin. Önce "Tövbe" kökünü, "İstiğfar" yaprağıyla, "Kalp" havanına koyup, döv "Tevhid" tokmağıyla. Sonra onu geçirip, bir "İnsaf" eleğinden, "Pişmanlık" gözyaşıyle hamur yap onu hemen. "Aşkullah" ateşinde pişirip kurutarak, "Aşk-ı Muhammediyye" balından da katarak, "Kanaat" kaşığıyla yer isen gündüz gece, "Günah" hastalığından kurtulursun böylece.) Müslüman, temiz bir genç, gelerek bu "Veli"ye, Rica etti (Bana bir nasihat eyle) diye. Buyurdu: (Sen Allahın çok aciz bir kulusun, Hiç "Günah" işleme ki, sonra pişman olursun. "Ölüm" var, "Ahiret" var, asilere "Azap" var, Günahlardan el çek ki, şiddetlidir azaplar. Öyle çok korkmalı ki kul "Günah" ve "Haram"lardan, İçi kan ağlamalı bir "Günah" gördüğü an.) Yumuşak, güleryüzlü idi umumiyetle, Herkese davranırdı şefkat ve merhametle. Hiç "Yağmur" yağmıyordu o beldede bir sene, Dua etmesi için geldiler kendisine. Kabul edip çıktılar sahraya dua için, Zira sıkıntıları pek çoktu her kişinin. O bütün ahaliye seslendi: (Ey insanlar, "Günah"ı sebebiyle kula gelir belalar. Bizim günahımızdan bu bela geldi bize, Gelin tövbe edelim birlikte Rabbimize.) Sonra da el kaldırıp, dua etti: (İlahi, Kur'an-ı keriminde bize sen bizatihi, Şöyle buyurursun ki, "Doğru söylerse bir kul, Onun dualarını ederim elbet kabul." Biz de günahımızı itiraf ediyoruz, Pişmanız, tövbe ettik, mağfiret diliyoruz. Dileğimiz odur ki, olalım cümle mağfur, Ve sonsuz hazinenden ihsan et bize yağmur.) Onun bu duasıyla öyle "Yağmur" yağdı ki, Böyle yağmur yağması, olmamıştı hiç vaki.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.