"Savaşı biz kazandık!"

A -
A +
Hazret-i Mevlâna'nın bir talebesi vardır ki mesleği at alıp satmaktır.
Hazret-i Mevlâna ona;
"Bana bir at getir!" buyurur.
O da hemen;
"Başüstüne efendim" der.
Ve kuvvetli bir at seçer.
Ancak at huysuzdur.
Eğerlemekte zorluk çeker.
Az sonra Mevlânâ gelir.
O huysuz at sakinleşir
Büyük velî bir sıçrayışta biner ata.
Ve süratle gider bir tarafa.
Akşam, "tozlar içinde" geri döner.
Ertesi gün yine bir at ister.
Ona binip hızla aynı yöne gider.
Akşam, çok yorgun geri döner.
Üçüncü gün de öyle olur.
Ama akşam döndüğünde "sevinçlidir." "Elhamdülillah, savaşı biz kazandık" buyurur.
Hiçbir şey anlamazlar.
"Niçin?" diye de soramazlar.
Üç gün geçer aradan.
Konya'ya "bir kafile" gelir o taraftan.
Moğollarla olan savaşı anlatırlar:
"Kâfirler kalabalıktı, biz zayıftık.
Neredeyse mağlup olacaktık.
Derken Mevlâna yetişti imdada.
Üç gün geldi art arda.
'Allah Allah!' diyerek hücum ediyor, düşman askerini kırıp geçiriyordu!
Onu görüp moral bulduk.
Yâni mânen güçlendik.
Toparlanıp hücuma geçtik!
Düşman komutanına bir kılıç çaldı Mevlâna. O can çekişirken askerleri kaçıştı dört bir yana!
Hâlbuki sayıca biz azdık.
Ama elhamdülillah!
Hazret-i Mevlâna geldi.
Savaşı biz kazandık."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.