"Edebsizlik yapmış oluruz!"

A -
A +

Mekkî Efendi hazretleri, benim kimyâ hocam Hüseyin Hilmi Efendi’ye hürmetli davranırdı.

Ben buna şaşardım.
Çünkü ondan yaşlıydı.
Sonra Ona hocalık yapmış ve icazet de vermişti.
Üstelik de seyyiddi.
Buna rağmen, Ona karşı saygısızlık olmasın diye kapısının önünden öyle yürüyüp geçmezdi.
Sebebini sorunca;
“Bir selâm vermeden, bir hâl hatır sormadan kapısının önünden öyle yürüyüp gidersek, Ona karşı edebsizlik yapmış oluruz” buyurmuştu.
Çok duygulanmıştım.
Bir gün bir evdeydik.
Birkaç arkadaş oturuyorduk. Ben, hayranlık duyduğum bu hâdiseyi orada anlatınca, kayınbirâderim Yüksel Ekinci “Anlattığın bu şeye ben de şâhit oldum” dedi.
“Nasıl?” dedim.
Şöyle anlattı:
Fâtih Câmiinden beraber çıktık. Ben çantasını taşıyordum. Hilmi Efendi’nin evinin köşesine yaklaşınca sağa saptı ve “Gel şuradan gidelim, Hilmi Bey’e karşı saygısızlık yapmayalım” dedi ve bir üst sokaktan yürüyüp gittik.
Eczâcı Fâtih Güner Bey’in kardeşi Metin Güner de oradaydı.
O da bize dönüp;
“Anlattığınız bu hadiseyi ben üç defa yaşadım” dedi.
“Nasıl oldu?” deyince;
“Aynen sizin dediğiniz gibi oldu. Hattâ her defâsında ‘Hilmi bey, babamın göz nûruydu, Ona karşı edebsizlik yapmayalım, şöye gidelim’ der ve öbür sokaktan giderdik” diye anlattı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.