"Al arkadaş, bu altınlar senindir!"

A -
A +
Hindistan evliyasından Ubeydullah Serhendi hazretleri bir gün şunu anlattı sevdiklerine;
Vaktiyle bir Müslüman, birinden “tarla” satın almıştı...
Tarlayı sürerken bir küp “altın” çıktı toprağın altından.
Küpü kucakladı.
Gitti mal sahibine.
“Arkadaş, bu altınlar senin. Tarlayı sürerken buldum” dedi.
Adam kabul etmedi.
Ve o kimseye;
“Hayır, ben bu tarlayı sana sattım. Dolayısıyla bu altınlar da senindir” dedi.
Öbürü diretti:
“Ben tarlayı satın aldım, altındakiler sana aittir.”
“Hayır, sana aittir.”
Anlaşamadılar.
Ve kadıya gittiler...
Kadı, ikisini de dinledi.
Ve sordu birine:
“Senin evlenecek oğlun var mı?”
Cevaben;
“Var kadı efendi” dedi.
Diğerine de sordu:
“Senin evlenecek kızın var mı?”
“Var efendim” dedi.
Kadı efendi, gençlerin de rızalarını alıp nikâhlarını kıydı ve “Bu altınlar da mehir olsun” dedi.
Bu hayırlı izdivaçtan, Bayezid-i Bistami hazretleri dünyaya geldi.
● ● ●
Bir gün bu zata “Âni ölüm iyi midir efendim?” diye sordular.
Cevabında;
“Âni ölüm, mümine rahmet, kâfire azaptır” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.