“Bu bir hurinin nuru!..”

A -
A +
Basra’da vefat eden Süfyan-ı Sevri hazretleri anlatır:
Müminler cennete girdiğinde çok parlak bir “nur” görürler.
Cemal-i ilâhinin nuru zannedip ona tâzim olarak secdeye kapanırlar.
Ancak öyle değildir.
Melekler, onlara;
“Başınızı kaldırın! Bu nur, Hakk teâlâya ait bir nur değildir” derler.
Sorarlar ki;
“Ya nedir?”
Melekler “Bu nur; bir hurinin, sahibinin yüzüne güldüğü vakit hasıl olan nurdur” derler.
● ● ●
Süfyan-ı Sevri hazretlerinin sevdiği bir “genç” de şöyle anlatıyor:
Bir seher vaktinde zemzem kuyusunun yanında bulunuyordum ki biri gelip su içti.
Birazını bırakıp gitti.
Kalanını ben içtim.
Tadı “badem ezmesi” gibiydi.
Kim olduğunu bilemedim.
Zira yüzü örtülüydü.
Yine bir seher vakti o kişi geldi.
Yine su içti.
Kalanını bırakıp gitti.
Kalanını ben içtim.
Tadı “bal şerbeti” gibiydi
Üçüncü gün yine geldi.
Su içip gitti.
Kalanını ben içtim.
Lezzeti “şekerli süt” gibiydi.
Onun kim olduğunu merak ettim...
Bir daha gelmişti.
Eteğinden tuttum.
Ve “Siz kimsiniz efendim?” diye sordum. Cevaben “Adım, Süfyan-ı Sevri'dir. Ama bunu kimseye söyleme” buyurdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.