"Bugünkü ücretiniz benden!.."

A -
A +

Ali Ramiteni hazretleri, yakınlarını alıp Harezm vilayetine gitti. Kenar bir mahalleye yerleştiler.

İki talebesini Sultana gönderdi...
Gençler gittiler.
Ve “Sultanım! Fakir bir dokumacı, sizin topraklarınıza geldi. İkamet için izninizi istiyor” dediler.
Sultan kırmadı gençleri.
“Oturabilir” deyip, bir de mühürlü “belge” verdi ellerine.
Bu zat bu belgeyi aldı.
Pazar yerine vardı.
Bir iki işçiye yaklaşıp; “Size bir teklifim var. Bugünkü ücretiniz benden. Bize gidip sohbet edelim. İkindi vakti ücretinizi öderim” buyurdu.
“Memnuniyetle” dediler.
Ve birlikte eve gittiler.
Ancak sohbetten öyle tat aldılar ki, bir türlü ayrılamadılar bu zatın yanından.
Günler geçti.
Gelenler arttı.
Öyle ki; dolup dolup taşıyordu hanesi.
Bazı kötü niyetliler, saraya koşup “Sultanım! Şehrimize öyle bir ‘hoca’ geldi ki, ileride Harezm'e sultan olabilir” dediler.
Sultan korktu!
Ve “Derhâl şehri terk etsin!” diye emir verdi. Bir de ferman yazıp, mühürleyip, bir memura verdi.
Büyük veli, bu fermanı aldı.
Ve önceki fermanı çıkarıp;
“Bunu da o vermişti. İmzasını inkâr ediyorsa hemen gideriz” buyurdu.
Bu cevabı sultana ilettiler.
Başını eğip biraz düşündü.
"Bu, nasıl bir kimse?" diye merak etti. Tebdîl-i kıyafetle gidip oturdu bir kenarda. Sohbetini dinleyince, hayran oldu ona.
Dahası “talebesi” olmakla şereflendi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.