"Herkesi öyle zannederdim!.."

A -
A +
Türkistân’ın en büyük velîlerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri şöyle anlatıyor:
Çocukken mektebe gidiyor, ama Allahü teâlâyı bir an unutmuyordum.
Ben böyle olunca, herkesi de öyle zannederdim.
Bir gün hava çok soğuktu...
Mektebe gidiyordum...
Ayağım çamura battı.
Çamurdan kurtulmaya uğraşırken pabucum ayağımdan çıktı.
Onu kurtarmaya çalışırken,
Allah'tan biraz gâfil oldum.
Zîra o ara pabuçlarımı düşünmüştüm.
Karşıda bir “köylü” vardı.
O da çift sürüyordu.
Ona imrenip;
“Ne mutlu şu köylüye. Kalbi, Allah'tan gâfil değil, ben ise çamur yüzünden Rabbimden gâfil oldum” diye düşündüm...
Ve çok üzüldüm!
Hattâ hüngür hüngür ağladım!
Çok gözyaşı döktüm!
Zîra herkesin, Allah’tan bir an bile gâfil olmadığını biliyor ve öyle inanıyordum.
Sonra anladım hakîkati.
Meğer böyle değilmiş.
Bâzı seçilmiş kullara nasip olurmuş bu nimet...
● ● ●
Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerine bir gün bâzı gençler;
“Bir mümin için en mühim iş nedir?" diye sordular.
Büyük zât da;
“Bir müminin en mühim tek işi, îmânını korumak ve küfre düşmemektir. Bu da dînin emirlerine ehemmiyet vermek ve bu emirlere saygılı, hürmetli olmaktır” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.