"Sana yazıklar olsun!.."

A -
A +
Ebû Abdullah Turuğbâdî hazretleri “rahmetullahi aleyh” evliyânın büyüklerindendir...
Tus şehrinde vefât etti...
Bu zâtın yaşadığı Tus şehrinde büyük bir “kıtlık” vardı... Öyle ki; insanlar birbirini yiyecek dereceye varmıştı.
Bir gün eve geldi.
Ve ambarına girdi...
İki ölçek buğdayı olduğunu görünce içine bir “ateş” düştü...
Kendi kendine;
"Ey Ebû Abdullah! Müslümanlara şefkatin bu mu senin? Onlar açlıktan kırılırken sen ambarında buğday saklıyorsun. Yazıklar olsun sana" dedi.
Ağlamaya başladı!
Aklı başından gitti.
Evinden ayrılıp sahrâlara düştü... Uzun zaman açlık çekerek riyâzete başladı. Nefsinin kötü arzularından kurtulmak için çâreler aradı.
Mücâhede yaptı...
Pek çok uğraştı.
Sâdece Allah’ı zikrediyor, Onun kullarına merhamet ediyordu. O ara Ebû Osmân-ı Hîrî hazretlerini tanıyıp onun sohbetlerine devam ederek “büyük bir velî” oldu.
● ● ●
Bir gün sohbetinde; "Evliyânın bakışı devâ, sohbeti hasta ve ölü kalplere şifâdır. Onları gören, Allahü teâlâyı hâtırlar" buyurdu.
Dinleyenler;
"Öyle mübârek zâtlar yoksa efendim?" dediler.
Cevâben;
“Onlar yoksa kitapları vardır. Onların kitaplarını okuyup, yüksek ve seçilmiş olduklarına inanan ve bunun için onları seven de, onların ruhlarından feyz alır” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.