"Ey kurt! Maksadın nedir?"

A -
A +
Alî Semerkandî hazretleri, sığırları kıra salar.
Az sonra bir kurt gelir.
Ve bir sığıra fenâ bakar.
Büyük velî seslenir:
“Ey kurt! Maksadın nedir?”
Kurt dile gelip der ki:
“Maksadım, o sığırı yemektir!”
Mübârek zât buyurur ki:
“Şimdi git, yârın gel ye!”
Kurt geri döner.
Akşam, durumu sâhibine söyler.
Ama inanmaz adam.
Ertesi gün kurt yine gelir.
Ve o sığıra yakın durur.
Büyük zât, kurda der ki:
“Ye, ama derisini delme!”
Kurt da o sığırı yer.
Ama deriye dokunmaz.
Akşam, sırf deri gider geriye.
Adam, bunu görüp deliye döner.
Ve koşup kadıya şikâyet eder.
Kadı, iki tarafı dinler.
Ve sorar bu velî zâta:
“Senin şâhidin var mı?”
Büyük velî, “Evet var” buyurur.
“Kimdir şâhidin?”
“Şu ağaçlar ve taşlardır.”
O anda etrâfta bir gürültü kopar.
Cümle ağaçlar ve taşlar, yerlerinden kopup mahkeme binâsına doğru gelmeye başlar.
Halk, korkudan etrâfa kaçar!
Büyük velî bunu görür.
“Duruuun!” diye seslenir.
O anda hep birden dururlar.
Köylülerin hepsi görür bunu.
İyice anlarlar evliyâ olduğunu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.