“Huzeyfe ne isterse verin!"

A -
A +

 

Huzeyfet-übnü Yemân (radıyallahü anh), Sahâbedendi.
Ebû Hureyre de öyleydi.
Zîra bu iki sahâbî;
"Efendimiz aleyhisselâm, âlemin yaratıldığı günden yok olacağı güne kadar olmuş ve olacak şeyleri bize bildirdi” demişlerdir.
Dünyayı sevmezdi.
Hep âhireti düşünürdü.
Hazret-i Ömer, fethedilen memleketlere;
“Huzeyfe ne isterse verin!" diye emrederdi.
Ama O, fazla bir şey almazdı.
Bir ara vâlilik yaptı.
Medâyin Vâlisiydi.
Oranın halkı, onun idaresinden son derece memnundu. Döndüğünde, Hazret-i Ömer, onun hâlini değiştirmediğini gördü.
Boynuna sarıldı.
Ve Ona buyurdu ki:
"Sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinim."
Hazret-i Ömer, Hazret-i Huzeyfe’nin bir cenazenin namazını kılmadığını gördü.
Sebebini sordu.
O da cevap verip:
“O kişi münâfıktı!” dedi.
Bunun üzerine;
“Benim memurlarım arasında münafık var mı?" diye sordu.
"Bir tane var" dedi.
Fakat Hazret-i Ömer'in bütün ısrârına rağmen ismini söylemedi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.