Hasta ol benim için öleyim senin için...

A -
A +
Ata yurdu Kırgızistan’dayız. Bir yanımız Tanrı Dağları, diğer yanımız Issık Gölü…
TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop’un davetiyle geçen haftanın 3 gününü Kırgızistan’da geçirdik. Sayın Şentop’un çok yoğun ve tempolu  programına aşırı sıcak altında tanıklık ettik... Ama soydaşlarımızla bir arada olmanın verdiği huzur içimizi serinletti.
 
Kırgızistan’a ilk kez 1992 yılında gitmiştim. Türki Cumhuriyetleri, komünist rejimin baskısı altında esaret-sefalet içinde yaşamaktan yeni kurtulmuşlardı. Her coğrafyada her daim mazlumların yanında olan Türkiye, o tarihlerde de onlara sahip çıkma erdemini ve cesaretini göstermişti.
 
30 yıl önceki sohbetimizde Kırgızlar dini vecibelerini yerine getirecek bir mescide bile sahip değildiler. Ana dilleri Türkçeyi unutmamak için mücadele veriyorlardı. Bugün ise Türkiye’nin verdiği destekler sayesinde büyük-küçük 3 bine yakın cami-mescitte ibadetlerini rahatça yapabiliyorlar. 6,5 milyon nüfusu olan Kırgızistan’ın yüzde 40’ı 25 yaş altında. Genç nüfusun en büyük ilgi alanı İslamiyet ve teknoloji.
 
Kırgızistan üzerinde beslenen emeller ise korkunç boyutlara ulaşmış durumda. Çinliler, ABD’liler, İngilizler, Almanlar... Hepsi  ülkede her alanda var olmak için kıyasıya yarışıyor, sürekli fonlama yapıyorlarmış.
ABD ve Almanlar aynı zamanda toplumsal mühendislik çalışmalarını sürdürüyorlarmış. Ülkede tek kamuoyu şirketi
 
Amerikalılara aitmiş. Almanlar ise Akademik alandaki faaliyetlere önem veriyorlarmış. Kırgızistan’da hâlâ Rusların etkisi ve egemenliği -az gerilese de- devam ediyor.
 
Kırgızistan’daki duyarlı kesimler, en büyük sorunlardan birinin de FETÖ yapılanması olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu kesimlerin verdiği bilgiye göre 23 okulda 10 binin üzerinde öğrenci eğitim görüyor. Devlet yönetimine hâkim olanlarla sıkı ilişki içindeler…
 
TBMM Başkanı Sayın Şentop, Kırgızistan Cumhurbaşkanıyla yaptığı görüşmede Türkiye’nin, FETÖ yapılanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Meclis Başkanı Sayın Şentop, sorumuz üzerine görüşmesine yönelik "Türkiye bu yapılanmanın hedefinde olduğu gibi faaliyet gösterdiği diğer ülkeler de hedefte. Onlar için de ulusal güvenlik tehdidi oluşturuyorlar. Dost ve kardeş ülkeleri uyarmak görevimiz. FETÖ’nün, sivil toplum kuruluşu yapılanmaları birer maskelemeden ibaret. Amaç, siyaseti ve devleti ele geçirmek, yönetmek. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde Türkiye aleyhine çalışarak iki ülke arasındaki ilişkileri ifsat ediyorlar, zehirliyorlar, bozmaya çalışıyorlar. İlişkilerin böyle bir terör örgütü zehirlenmesi ile bozulmasına niye müsaade edelim? Kendilerine söyledik. Bu endişelerimizi Cumhurbaşkanının yanı sıra, Meclis Başkanıyla da paylaştım. Tehlikenin farkında olduklarını söylediler. Müzakere ettik. İnşallah adımlar atarak hem bu yapıyı bertaraf ederler hem de Türkiye ile ilişkilerine zarar verecek durumdan  kurtulurlar" değerlendirmesinde bulundu.
 
Sözün kısası…
Kırgızistan’da  “Küçük dünya düzeni" kurulmak isteniyor. Emperyalizmin cirit attığı bir ülkeye dönüşmemesi için Türkiye bütün gücüyle, imkânları ile devrede...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.