Yeni ideoloji: Atlet-izm

A -
A +
Kemal Kılıçdaroğlu'nun atletle yemek yerken verdiği poz, üzerinde çalışılmış bir hareket.
Atlet, siyasal iletişim objesi olarak kullanılmıştır.
Dolayısıyla burada fırtınalar koparacak bir şey yok.
Zaten siyasetçinin işi, gündemde kalmak, konuşulur olmaktır.
Cumhurbaşkanının torunuyla poz vermesi, Başbakanın ziyaret ettiği kışlada bir askeri ailesiyle konuşturması, İçişleri Bakanının bayram öncesi yol kontrolüne çıkması bu çerçevede bir hamle değil midir?
Kılıçdaroğlu'nun o pozunun eleştirilecek bir yönü varsa o da şudur:
Muhafazakâr kitleleri "göbeğini kaşıyan adam, bidon kafa, makarnacı, kömürcü" diye yıllarca aşağıla; atletli mangal yellemeyi utanılacak bir şey diye sun, sonra çık atletle pozu öv.
Bu bir çelişkidir.
Ama çelişki kimin umurunda?
CHP, 2019'a giden yolda yeni bir ideoloji buldu: Atlet-izm!
Yeni ideoloji: Atlet-izm
 
Haberin yokmuş gibi yaz panpa!
 
Uzun süredir ortalıkta görünmeyen Sibel Can, bir otel balkonunda yarı çıplak telefonla konuşurken Hürriyet'in Kelebek ilavesine yakalanmış(!)
Doğan yazarları fotoğrafı hemen köşelerine taşıdı.
Birisi kalktı, kadının yirmi yıl önceki benzer pozunu hatırlattı.
Diğeri "Haberim yokmuş gibi çek panpa" diyerek sözüm ona gazetesine çaktı.
Yorgan kavgasının sebebi bir hafta sonra ortaya çıktı.
Meğer Sibel Can Kanal D'de yayınlanacak “Sevda'nın Bahçesi” dizisiyle 11 yıl sonra setlere dönüyormuş...
Önce göstermelik bir skandal patlattılar. Sonra unutulan kadını tedavüle soktular. Ardından projelerini açıkladılar.
Vay Can'ına!...
Doğan grubunda prodüksiyon böyle yapılıyor.
Yeni ideoloji: Atlet-izm
 
Yanındayız Hıncal Abi
 
Sabah yazarı Hıncal Uluç, milletin yollara döküldüğü Kurban Bayramı öncesi çok yerinde bir tartışma başlattı.
RTÜK kurallarında ve basın kanunlarında olmamasına rağmen, yayın kuruluşlarının, kaza yapan yolcu otobüslerinin firma isimlerini “buzlayarak” sansür uyguladığını yazdı.
Uygulamayı kim, neden başlattı bilmiyorum. Yaklaşık on yıldır kazaya karışan otobüslerin isimleri gizleniyor.
Mesele, haksız rekabet ya da gizli reklam da değil. O hâlde bu sansür niye uygulanıyor?
Şoförünü denetlemeyen, yolcusunu öldüren firma teşhir edilsin. Nitekim sadece bu yılın son 7 ayında 3 bin 702 otobüs kazaya karışmış.
Son 25 günde 7 büyük otobüs kazası yaşandı. Manzaraya bakar mısınız?
 
Tarih            Kaza yeri     Ölü     Yaralı
24 Ağustos     Eskişehir     6         36
20 Ağustos     Bolu            1         21
14 Ağustos     Konya        4          20
13 Ağustos     Manisa       2         13
8 Ağustos      Ordu            -          8
6 Ağustos      Kayseri        -         26
5 Ağustos       Amasya      6       49
 
 
 
Kılavuzu karga olanın...
 
CHP'li Bülent Tezcan, her yerde aranan FETÖ'cü Adil Öksüz'ün darbe girişiminden sonra Türkiye'yi dolaştığını iddia etti. Üstelik kimliğini saklamadan…
"Belgelerim var. Bir el onu koruyor" dedi, uçak biletlerini gösterdi.
Sözcü gazetesi "Adil Öksüz darbeden sonra meydan meydan Türkiye'yi dolaşmış" diye manşet attı.
Ve bomba Sözcü'nün elinde patladı.
Meselenin isim benzerliği olduğu ortaya çıktı.
Meğer ülkeyi dolaşan başka bir Adil Öksüz imiş...
Allah'tan adamın adı Ahmet Kaya, Mehmet Yılmaz gibi binlerce bulunan yaygın bir isim değilmiş.
Yoksa CHP, her gün yeni bir 'skandal' ortaya çıkarırdı.
Yeni ideoloji: Atlet-izm
 
Hepimiz oradaydık!
 
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Suriye üzerindeki küresel oyunlarla ilgili en çok kalem oynatan yazarlardan biri.
Uzun süredir, Akdeniz'e uzanan bir terör koridoru oluşturulmak istendiği uyarısını yapıyor.
Karagül'ün geçen gün "O koridor bir imha planıdır: Bizi aptal mı sanıyor bunlar!" başlıklı yazısında bir paragrafı dikkatimi çekti. Yazar şöyle yazdı: "Ayn-el-Arab (Kobani) olayları sırasında Barzani birliklerinin düğün dernek Anadolu topraklarından geçip bölgeye gelmesi nasıl güçlü bir kamuoyu inisiyatifiyle 'makul' gösterilmişse, bugün de söz konusu büyük tehdit, aynı mahir çevreler tarafından karartılıyor, üstü örtülüyor, Türkiye’nin dikkatlerinden uzak tutuluyor..."
"Allah Allah" dedim kendi kendime; "Basının kahir ekseriyeti Peşmerge’nin Kobani'ye geçişini makul görürken Yeni Şafak farklı bir çizgi mi benimsemişti? Karagül karşı mı çıkmıştı?" 
Açıp baktım... İlk gün Peşmerge’nin işi şova dönüştürdüğü eleştirisinde bulunmuşlar, ertesi gün adım adım gelişmeleri vermişler. En azından Barzani'nin Anadolu topraklarından geçmesini eleştirmemişler.
Dün susup bugün feveran etmenin âlemi yok. Hepimiz oradaydık işte!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.