Gelecek, hayatı öne çıkaranların kim kime uyacak?

A -
A +
Belçika'nın Gent şehrindeydim geçen haftanın son üç günü.
1964 yılından itibaren Türklerin çalışmaya geldikleri şehrin belediyesi tarafından düzenlenen göçün 50. Yılı etkinlikleri çerçevesinde davetliydim.
Gent bir Flaman şehri ve belediyede sosyalist-yeşil koalisyonu iktidar. Gentliler ise sakin ve hoş insanlar. Zaten 250 bin nüfuslu şehirde 25 bin civarında Türkiyeli var ve onlarla çok uyumlu olmalarından belli bu.
Bu âhenk aslında karşılıklı.
Birkaç portre bu uyumu çok daha iyi anlatıyor.

EMİRDAĞLI MEİRHAEGHE ARENT

Belediye başkan yardımcısı bir Türk; Resul Tapmaz. Asistanı ise Meirhaeghe Arent adlı dünyalar sempatiği genç bir adam. İlk adının telaffuzu hayli zor. Soyadıyla; Arınt diye çağırıyor herkes onu. Su gibi, aksansız bir Türkçe konuşuyor. Hep Türklerin içinde büyümüş, sonunda bir Emirdağlı Türk kızına âşık olup onunla evlenmiş. Şakacı ve fıkralar anlatıyor. Kendini de Emirdağlı olarak niteliyor ve her yıl bir ay eşi Havva'nın köyüne gidiyor. Resul Tapmaz'ın sağ kolu.

FLAMANLARIN ÂŞIK MAHZÛNİ ŞERİF'İ WİLLEM VERMANDERE

Gent'teki son gecemizde gittiğimiz Tını adlı bir müzikevinde tanıdım Mustafa Avşar'ı. Bir halk ozanı. Ancak bizim türkülerin yanı sıra Flaman halk türküleri de söylüyor. Zaten müzikevindeki müşteri profilinin yarısı Flamanlardan oluşmakta.
Mustafa Avşar'a Flaman halk müziğine duyduğu ilginin sebebini sordum. Bana Belçika'nın Âşık Mahzûni Şerif'i olarak nitelediği Flaman halk ozanı Willem Vermandere'nin kendisini Flamanca şarkı festivali 'Nekka Gecesi'ne davet ettiğini, orada birlikte Flamanca ve Türkçe türküler söylediklerini anlattı. Bu sanatsal ilişki dostluğa dönüşmüş, Willem Vermandere bu müzikevine gelip Mustafa Avşar ile defalarca düet yapmış. Üstelik birlikte Deze Staad-Bu Şehir diye bir albüm de çıkarmışlar. Bana da armağan etti. Albümde Willem Vermandere ile birlikte bir başka Flaman halk ozanı Walter de Buck Türkçe uzun havalar okuyorlar. Bu ozanları You Tube'dan dinleyebilirsiniz. Şaşırtıcı derecede popüler türküler söylüyorlar; Flamanca ve Türkçe...

BİR DARBUKACI: HİLDE DE CLERCQ

Gent Kültür Sarayı muazzam bir yapı. Fabrikadan dönüştürülmüş. İçinde iki konser salonu var. Yöneticisi de Atilla Bakıroğlu adlı bir Gentli Türk. Flaman olan eşi Hilde de Clercq'in Türk halk müziği sanatçısı olduğunu ve darbuka çaldığını söyledi. Bu ilginç bir tesadüftü çünkü eşini iki yıl önce Brüksel'den yaptığımız bir Avrupa'da Gündem canlı yayınında konuk ettiğimi hatırladım. Çok da güzel Türkçe konuşuyordu.

GARAJDAN CAMİ

Gent'te dediğim gibi sosyalist-yeşil koalisyonu var. Ama oradaki sosyalist siyasetçiler Türkiye kökenli bile olsalar Türkiye'dekilere pek benzemiyorlar.
Belediye Başkan Yardımcısı Resul Tapmaz, Türklerin ilk geldikleri yıllarda cami olmadığı için bir garajda ibadet ettiklerini anlattı. Ve sonra devam etti:
"Göçün 50. Yılı nedeniyle yaptığımız araştırmada o garajı bulduk ve temizlettik. İçini döşeyeceğiz ve bir müze-ibadethane haline getireceğiz."
Zaten önceki Hristiyan Demokrat yönetim tarafından konulan başörtüsü yasağını kaldıran da onlarmış, bunu da öğrendik ve şaşırmadık.

MUSTAFA KEMALETTİN ERUYGUR

Gent'teki son gecemizde verilen resepsiyonda konuşma yapanlardan biri de oydu. Türkiye'nin Anvers başkonsolosuymuş. Tanışıp sohbet ettik. Bu kadar güler yüzlü ve sempatik bir konsolos tanımadım desem yeri. Sonra biri, gittikten sonra ekledi:
"Kendisi şu anda Ergenekon davasından tutuklu Şener Eruygur'un oğlu."
Türkiye adına çok mutlu oldum bunu duyunca. Ülkemizin gerçekten kendine güvenen bir devlet olduğunu kanıtlayan bir durumdu bu.

SON NOT:

Dünya farklı bir yere doğru gidiyor. Mesafeler kısalırken kültürler iç içe geçmekte. Bu yüzden artık ırklara, etnik kökenlere dayalı bir siyaset giderek daha da anlamsızlaşıyor.
.....
Özür: 23 Ocak Perşembe günkü yazımda Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu'nun ismini yanlışlıkla Ziya Müezzinoğlu olarak yazmışım. Sayın Bakan'dan özür diliyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.