Seçimin kazananı belli: AK Parti ve Tayyip Erdoğan...
Ama bir de kaybedenleri var.
Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi CHP:
Gülen örgütünün hükümeti devirme takvimine uydu ve Pensilvanya'nın ipiyle kuyuya indi. Kör kuyularda merdivensiz kaldı.
Boğaziçi aşireti ve medyası:
Elindeki
imkânlar dikkate alındığında yüksek bir akıl üretmesi gereken İstanbul
sermayesi, finans oligarşisi ve onun medyası şantaj kasetlerine karşı
ilkeli ve ahlaki bir duruş koymak yerine böylesine eski usul
operasyonlara destek vererek kaybettiler.
Pensilvanya ve Gülen Örgütü:
40 yılda biriktirdiği itibarını şantaj kasetleri, yargı operasyonları, yasa dışı siyaset dizaynlarıyla yerle bir etti.
Mustafa Sarıgül:
Cemaate
bel bağladı. Boğaziçi aşireti ve medyası ona yoğun destek verdi.
MHP'den oy devşirildi ama malzeme bu kadardı. Tüm bu destekle CHP'nin
oyunu ancak yüzde 3 artırabildi. Oysa rakibi Kadir Topbaş 5 puan
artırarak geçen seçimdeki 7 puanlık farkı 9 puana çıkardı. Sarıgül seçim
sürecindeki saldırganlığı, aşağılamaları ve hakaretleriyle de zaten
kaybetmeye başlamıştı.
Pensilvanya Medyası:
Yalan, çarpıtma dolu habercilikleriyle Hürriyet, Taraf, Aydınlık, Zaman, Bugün, Aydınlık, Sözcü ve tabii Açık Mert Korkusuz adlı gazeteler.
Pensilvanya dizileri:
Peygamberimiz
Miraç'tan indirilip kamyonet kasasına bindirilecek kadar gözü dönmüşlük
sergilendi. Bunun için özür bile dilenmedi. Sonra da TV dizisindeki bu
durumu protesto eden bir oyuncunun rolü, "senaryo gereği" köpeklere
parçalattırılarak sonlandırıldı.
Cihan Haber Ajansı:
Seçim
gecesinde oy oranlarını sürekli olarak manipüle ederek farklı bir algı
ve kafalarda soru işareti oluşturmaya çalıştı. Kaybedeceklerini
anlayanların telaşıyla bir ahlaki deformasyon sergilendi "seçime hile
karıştı" algısı meydana getirilmek istendi.
SONAR Araştırma şirketi ve Hakan Bayrakçı:
SONAR
araştırma şirketinin CHP'li sahibi Hakan Bayrakçı sık sık "AK Parti'nin
oyu en az yüzde 15 düştü. AK Parti'nin oylarını yüzde 45-46 bulan
araştırma şirketleri seçimden sonra kendilerine başka iş arayacaklar"
dedi. Şimdi SONAR'ın kendini feshetmesi ve Hakan Bayrakçı'nın da başka
bir iş yapması gündemde bir kaybeden olarak.
CNN Türk ve Habertürk:
Seçim
gecesi sürekli olarak bir kuşku oluşturarak Gülen örgütü ve ona bağlı
Cihan Haber Ajansı'nın manipülasyonlarını yansıtarak kaybedenler arasına
katıldı.
Paralel yapının sosyal medya trolleri:
Sosyal
medyayı fake hesaplarla çok iyi kullanan ve "Peygamberimiz tweetleri
ikiye katlayın talimatı verdi" diyecek kadar gözü dönen Pensilvanya
talimatını kıyasıya kullanan Paralel yapının trolleri seçimin ilk
sonuçları alınmaya başladığında tek tek ortadan silindiler.
Neo-Con çetesi ve ceket üstünden tansiyon ölçen İngiliz tıbbı:
Onlar
da kaybettiler. Hem de Wall Street Journal'leri, The Economist'leri,
Guardian'ları, Financial Times'larıyla birlikte. Fethullah Gülen'i dünya
medyasına ve kamuoyuna "bakın ne kadar cici bir dini lider" diye epey sevdirmeye uğraştılar ama boşa çabaydı.
Aydın Doğan:
Tüm
yayın organlarını ve köşe yazarlarını Pensilvanya'nın emrine tahsis
etti. Hükümeti yıpratacağını düşündüğü her habere yer verdirtti. Bir
medya patronu olmaktan çıktı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun antrenörü gibi
çalıştı.
Turgay Ciner:
İlk önce
Pensilvanya'nın isteklerini yerine getirmede biraz ayak sürüyecek gibi
oldu ama özel hayatını paramparça eden bir şantaj kasedi piyasaya
sürülür sürülmez pes etti ve tüm yayın organlarını Gülen örgütünün
kullanımına sundu.
TIR operatörleri:
Türkiye
Cumhuriyeti devletinin içine; yargısına, emniyetine, bürokrasisine ve
askerine sızmış olan çete elemanları MİT TIR'ını durduracak ve içinde
silah arayacak kadar gözlerini kararttı. TIR operasyonu kısa zamanda
açığa çıkarıldı ama tahribatı epey fazla oldu.
Tuzluklar:
AK Parti
tabanı tarafından seçilip meclise yollanan kimi milletvekilleri,
Pensilvanya'dan talimat alarak hükümette sarsıntı meydana getirmeyi
amaçladılar ve tek tek istifa ettiler. Başbakan onlara "tuzluk" adını
taktı.