Almanya'nın derin kaosu

Aksilik olmazsa, bugün Başbakan Tayyip Erdoğan Almanya'nın Köln şehrindeki Arena stadında kendisini bekleyen 20 bin Türkiye kökenli insana seslenecek. Tahminlere göre 20 bin kişi de Arena stadının dışında olacak.
Erdoğan Avrupa Türk Demokratları Birliği UETD'nin 10. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle orada. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yurt dışındaki ilk adımı aynı zamanda.
Ancak Köln etkinliği Alman derin devletine ve gerici politikacılarına dert oldu. Başbakan Angela Merkel ve iktidarın bazı milletvekilleri akla ziyan açıklamalar yaptılar.
Amaç Erdoğan'ın Almanya'ya gelmesini engellemekti.
Sanki delirmiş gibiydiler.
Biliyorsunuz Soma bahanesiyle aşağılık bir karalama kampanyası başlattılar, Der Spiegel'inden tut Bild'ine kadar.
Böylece kendilerince bir fotoğraf koydular ortaya:
Diktatör Erdoğan, ülkesinde sevilmiyor, gitmesi gerek, cumhurbaşkanı da olmamalı!
Ama gördüler ki bu çarpık fotoğraf Köln'de tersine dönecek. Yani on binlerce Türkiyeli "Diktatör"ü karşılayıp bağırlarına basacak.
Eh tabii, bu da skandalın dibi.
Yapılanlar bu kadar mı?
Ve şimdi bir de ilginç tesadüfleri okuyalım.
BND TESADÜFLERİ SEVER
Okmeydanı'nda polisle göstericiler arasında çıkan çatışmada polis havaya ateş açtı "seken" bir kurşun Uğur Kurt adlı Cemevi önündeki masum bir Alevi genci öldürdü. Bu nasıl sekme kurşun? Ateş eden kim? O Polis kim? Ateş emrini veren kim? Kim, kim?
Köln'deki mitingin yapılacağı Arena stadının 3 km ötesine Alevilerin Erdoğan'ı protesto mitingi yapmasına izin verildi.
Aynı gün ve aynı saatte.
Köln'deki mitingin yapılacağı Arena stadının 800 metre yakınında İslam karşıtı Nazilere de miting izni verildi.
Aynı gün ve aynı saatte.
Köln emniyet müdürü "Bir şey olmaz gerekli tedbirleri aldık ama her şeyin garantisini veremeyiz" dedi.
Eh çatışma çıkarsa ellerini ovuşturacak belli ki...
Sonra da  "Alman derin devleti ve Alman istihbarat teşkilatı BND faaliyette" dediğim zaman kıyamet kopuyor.
Çarpıcı karbonmonoksit gerçeği ve Soma'da ağır ihmal
Karbon monoksit adlı zehirli gazın nelere yol açtığını Soma'daki trajediyle acı bir biçimde tecrübe ettik.
Element tablosundaki sembolü CO olan karbonmonoksidin yoğunluğu ppm adlı ölçü birimiyle adlandırılıyor.
Kaç ppm karbonmonoksitli ortamda neler olur?
Gazetemizde röportajı yayınlanan ve Almanya'da 30 yıl maden yüksek mühendisliği yapan Kemal İnan, madenlerdeki karbonmonoksit salımıyla ilgili çarpıcı bilgiler gönderdi dün bana.
Okuyunca işin vahameti anlaşılıyor:
Yer altında galerilerdeki CO sensör değerleri ne kadar ve hangi değerde ne yapılması gerekir?
1-5 ppm- Normal değer
10 ppm-Alarm (tehlike olabilir)
30 ppm üzeri-Tehlike vardır ve iş yeri boşaltılır.
CO olan yerlerde elemanlar kurtarma çalışması için ne kadar kalabilir?
50 ppm'e kadar 8 saat kurtarma çalışması yapılabilir.
50-100 ppm 6 Saat (yalnız kurtarmak ve yangın söndürmek için)
100-200 ppm Yalnız tahlisiye ekibi 1.5 saat kalabilir (Oksijen cihazları yanında bulunmak şartıyla.)
200 ppm üzerinde ise yalnızca oksijen cihazı ile kurtarma ve yangın söndürme çalışması yapılır.
SAVCILIK BELGELERİ
Şimdi bir de CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel'in ulaştığı savcılık belgelerine bakalım:
O gün kazadan 1 saat önce madendeki karbon monoksit salımı, riskli kabul edilen 50 ppm'in üstüne çıkıyor.
İlk alarmın çoktan verilmesi ve derhal tahliyenin yapılması gerekir ama tık yok.
Kazadan 6 dakika önce ve yani 15.04'te karbon monoksit miktarı hızla 100 ppm'in üzerine çıkıyor. Artık madenin boşaltılmış olması gerekiyordu.
Tık yok.
Maden görevlileri İşletme Müdürü Akın Çelik'i arıyorlar. Gerisini Çelik Savcı'ya şöyle anlatıyor:
"Olay günü 15.00 sıralarında madendeki arkadaşlardan biri telefonla aradı. U3 bölgesi olarak tanımlanan yerden duman çıktığını söyledi. Kömür kızışması doğal bir olaydır, kendiliğinden gerçekleşir. Çocuğumun rahatsızlığı nedeniyle madene 1 saat sonra gittim."
Nasıl?
Üstelik, günlerdir karbonmonoksit artıyormuş.
"Bu bir katliam" dediğimizde yanlış mı söylemiş olduk?