Almanya'daki umut yıldızı sönmesin çalışan adamı küstürmeyelim

A -
A +

Artık tanıyorsunuz bu kurumu. Alman Gençlik Dairesi; bizim Çocuk Esirgeme Kurumu'nun muadili. Almanca adı Jugendamt.
Büyük bir ekonomik çark. Pedagog, sosyolog, psikolog, avukat ve doktor; binlerce kişiye iş çıkıyor. Bu çarkın dönmesi için yılda 35 bin çocuğun ailelerinden koparılması gerekiyor.
Ancak bir görevleri daha var:
Aldıkları çocukları Alman ailelere verip asimile ediyorlar. Bu şekilde asimile edilen Türk çocuklarının sayısı on binleri buluyor.
Yalan yok. Ben de bu meseleyi 6 yıl önce başladığım Avrupa'da Gündem programını hazırlarken öğrendim.
Almanya'da Umut Yıldızı Derneği diye bir dernek kurulmuş ve çocukları haksız yere ellerinden alınan Türkiye kökenli ailelere yardım ediyorlar. Başkanı Kamil Altay ve bir avuç gönüllü cansiperane çalışıyor.
Hem de nasıl bir çalışma.
Jugendamt'ın elindeki çocuklara yönelik ilk "Koruyucu Aile Projesi"ni onlar geliştirdi ve bizim konsolosluklarımız da bu çalışmaya aktif olarak katıldı.
Sosyal hizmet ataşeliklerinin kurulması ve ilk kadın sığınma evinin kurulması çalışmalarını da onlar yürüttüler.
Çocukları ellerinden alınan ailelerin ilk adresi Umut Yıldızı Derneği oldu.
Gelgelelim artık "kurum" olmaya ihtiyaçları var. Yani belirli sayıda pedagog, hukukçu, psikolog ve çeşitli elemanlar istihdam etmek zorundalar. Ancak paraları yok. Onu bırakın kiralarını ödeyecek parayı zor buluyorlar. Başbakanlığa bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı onlara çok küçük bir miktar yardım vaat etmiş, yarısını da ödemiş ama kalan yarısı 6 aydır duruyor.
Oysa kurumlaşırlarsa hem Alman devleti onları yasal olarak tanıyacak, hem de Türk ailelerin korunması yolunda etkileri artacak.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından sorumlu Başbakan Yardımcımız Emrullah İşler eminim bu yazıdan haberdar olur ve konuya eğilir.
Bu değerlerimizi küstürmeyelim.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN AÇIKLAMASI
İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da yaşayan ve orada çeşitli sivil toplum etkinliklerini yürüten Şahin Vahap Fırat'ın aktardıklarını vahim bulmuş ve bu köşede(26 Mayıs) aktarmıştım biliyorsunuz. Şahin Vahap Fırat'ın iddialarına Dışişleri Bakanlığı'ndan bir açıklama geldi.
1-Vahap Şahin Fırat'ın 9 Şubat 2013 tarihinde kurduğu Edinburgh Diyanet Vakfı faal değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından feshi öngörülmektedir. Öte yandan, adı geçenin kurduğu ve başkanı olduğu "Turkish Scottish Chamber of Commerce and Industry" (TSCCI) isimli ve resmi kaydı bulunmayan kuruluşun üye aidatını topladığı ve vekâletname, menşe şahadetnamesi vb. tanzim ettiği öğrenilmiş, nitekim bir süre sonra Vahap Şahin Fırat, TSCCI Yönetim Kurulu tarafından 13 Ağustos 2013 tarihinde üyelikten çıkarılmıştır. Adı geçen bunun üzerine "Turkish Scottish Business and Trade Council" adlı başka bir kuruluş teşkil etmiştir.
2-Vahap Şahin Fırat'la Londra Büyükelçiliğimiz adı geçenin talebi üzerine görüşmüştür. Söz konusu görüşmede Büyükelçiliğimiz mensupları tarafından kendisine, İskoçya'daki derneklerden ve vatandaşlardan uzun süredir alınan şikâyetler iletilmiş, İskoçya'daki Türk dernekleriyle işbirliği içinde olması, buradaki toplumun birlik ve bütünlüğüne katkı sağlayacak bir yaklaşım izlemesi konusunda tavsiyede bulunulmuştur. Adı geçen, Büyükelçiliğimizin tavsiyelerini kabul ettiğini ifade etmiştir.
3-Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 Kasım 2013 tarihinde İskoçya'da verdiği resepsiyonda Vahap Şahin Fırat'ın resminin Londra Büyükelçiliğimizce İskoç polisine verildiğine dair iddia asılsızdır. Öte yandan, "Speak Turkish" adlı kuruluştan ilk kez köşe yazınız vesilesiyle haberdar olunmuştur.
4-Öte yandan, Londra Başkonsolosumuzun Vahap Şahin Fırat'a bir davette söylediği iddia edilen ifadeler de hayal ürünüdür.
5-Londra Büyükelçiliğimiz Birleşik Krallık'ın genelinde ve de İskoçya'daki Türk toplumu içinde birlik bütünlük sağlanması için tüm derneklerle belirli aralıklarla temaslar gerçekleştirmektedir. Öte yandan, Sayın Bakanımızın talimatıyla Edinburg Başkonsolosluğumuz bu yıl içinde açılacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.