Erdoğan'ın "Neo-Yeşil Kemalist" olarak portresi
Bu ülke ne badireler atlattı. Bir ara az kalsın İran olacaktık. O geçti şükür ama baktık, karşımıza Malezya çıktı. O muhtar bile olamayacak uzun adamın yüzünden tehlikenin farkına varamayıp sınıra gittik geldik. Mavi tur, kızıl sultan, yeşil sermaye derken karşımıza şimdi de Yeşil-Neo Kemalizm çıktı. Bu sefer durum ciddi. Melih Altınok gibi romantik optimistlerin "Enseyi karartmayın" laflarına aldanmayın. Kriz kapımızda. Cengiz Çandar doğru söylüyor. Gözü göz değil; yeşil yeşil, Kemalist Kemalist bakıyor.
Bakıyorsun, Atatürk'ün izinden gidiyor âdeta. Elimizdeki her şeyi aldı, bir tek Atatürk'ümüz kalmıştı, ona da göz koydu. AB söylemleri de hedef saptırmadan ibaret. Köşke çıktığı gün "AB'ye girmek stratejik hedefimiz" demesini aynen Zaman yazarı ve emekli AB'ci Joost Lagendijik gibi "şişirilmiş ve süslü referanslar" diye nitelendiriyor, kat'iyen inanmıyorum.
İşte kanıtlar:
1-Seçim kampanyalarına 19 Mayıs'ta Samsun'da başladı... Bu Neo Kemalizmin en belirleyici mesajı. Mustafa Kemal de milli mücadeleyi oradan başlatmıştı.
2-Cumhurbaşkanı dururken kendisine Cumhurreisi sıfatı uygun görüldü.
3-Şeref kıt'asını "Merhaba asker, nasılsınız" diye selamladı. Asker hep bir ağızdan "saoool" diye bağırdığında yüzündeki ifade Neo Kemalist olduğunun tüm ipuçlarını vermekteydi. Ayrıca bu tür törenlere çok yatkın olduğu ortaya çıktı. Sanki bu törenler için yaratılmıştı, hiç yadırgamadı.
4-Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın da başı kapalıydı, Emine Hanım'ın da kapalı. Daha ne olsun?
5-Atatürk farklı olarak içki içerdi ama bunun sebebini eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ açıklığa kavuşturdu. Çünkü Atatürk kafası çok çalıştığı için, içkiyi ilaç niyetine içiyordu. Zaten o dönemlerde doktor ve hastane olmadığı söyleniyor. Erdoğan içki içmiyor ama kafasının çok çalışmasını deli gibi mesai yaparak dengelemekte.
6-Mustafa Kemal gibi o da şarkılara eşlik ediyor ve Türk müziğini çok seviyor. Cumhurbaşkanı seçildiği ilk gün düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde söylediği türkü dikkat çekti; Yemen Türküsü.
7-Mustafa Kemal Atatürk çocukları çok severdi, onlarca manevi evladı vardı. Erdoğan'ın da çocukları çok sevmesi ve diyalog kurması tesadüfi mi?
8-Atatürk'ün Müzeyyen Senar'ı, Safiye Ayla'sı, Münir Nurettin'i, Deniz Kızı Eftelya'sı varsa, Erdoğan'ın da Muazzez Ersoy'u, Zerrin Özer'i, Orhan Gencebay'ı, Yavuz Bingöl'ü, Kibariye'si, Bülent Ersoy'u ve Ajda Pekkan'ı var. Adını sayamadığım diğer değerli sanatçılarımızdan özür diliyorum. Tabii Erdoğan Neo-Kemalist olduğu için müzik tarzları da çeşitlenmiş oldu sadece.
9-Mustafa Kemal at binmeyi çok severdi, Erdoğan da bindi. O zaman yeterince Neo Kemalist olmadığı için attan düştü. Ama şimdi atlılar eşliğinde Köşk'e giriş yaptı.
10-Erdoğan da Atatürk gibi İnönü'den hiç hazzetmiyor. Atatürk aslında Serbest Fırka'yı kurup CHP'den de kurtulmak istemişti ama o vakitler Erdoğan gibi biri yoktu etrafında.
11-Cumhurbaşkanı seçildiği gün Anıtkabir özel defterini imzalayıp yazdıkları ise Neo Kemalist olduğunun âdeta bir manifestosu:
"Siz ve tüm silah arkadaşlarınız, İstiklal Savaşı'nın ardından istiklal mücadelesini başlatmış, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük gayret göstermiştiniz. Sizin başlatmış olduğunuz bu mücadele 10 Ağustos tarihinde Cumhurbaşkanı'nın da halk tarafından seçilmesiyle yeni bir zaferi tecrübe etmiş olduk. Halkoylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'nın göreve başladığı bugün Türkiye'nin küllerinden doğduğu, yeni Türkiye'nin yeni inşa ve sürecinin güç kazandığı bir gün, hiç kuşkunuz olmasın ki bugün 23 Nisan 1920'de ilk adımlarını attığınız büyük Türkiye ruhunun, özünün, hayal ve ideallerinin verildiği gündür. Türkiye bugün kadim medeniyet kaynaklarıyla tekrar kucaklaşmış, özüyle ve ruhuyla tekrar buluşmuş, Hakimiyet-i Milliye'ye her zamankinden çok daha fazla güç kazandırmıştır."
Bunlar ilk alametler. İleride başkalarını da göreceksiniz. Benden söylemesi...
.....
Not: Salı günkü yazımda göndermede yaşadığım bir teknik sıkıntı yüzünden 16. madde yer alamadı. Okuyucularımızdan özür dilerim.