Bundan iyisi Şam'da kayısı

"Talimat Esad'dan, bomba PKK'dan"

Böyle kesin bir bilgi olduğuna göre demek ki MİT ya da Emniyet'ten sızdırılmış.

"Her iki patlama noktasında olay anından bu yana toplanan deliller masaya yatırıldı. Son 1 ay içindeki terör örgütleri ve dış istihbarat ağlarının hareketleri tarandı. Ulaşılan ilk bulgulara göre saldırının arkasında Esad'ın istihbarat örgütü El Muhaberat var."

Müthiş.

Olayın failleri bulunmuş ya yeter de artar bile. Geriye canlı bombanın kimliğini bulmak kalıyor.

Böyle bir bilgiye ulaşmak gerçekten kolay olmasa gerek. Demek, son bir ay içindeki deliller masaya yatırılmış. Dahası terör örgütleri ve dış istihbarat ağlarının hareketleri de taranmış.

İstihbarat hareketlerini tarayabildiğimizi öğrenmiş olduk.

Tabii arada küçük bir fark var.

Dün itibariyle 97 kişi öldükten sonra becerebiliyoruz bu bilgilere ulaşmayı.

Hiç beis yok. İleride insanlar ölmeden de o istihbarat ağlarının hareketlerini izleyip anında tedbir almayı öğrenebileceğiz demektir.

Tabii bu arada Esad'ın talimatıyla bu katliamın yapıldığına emin olduğumuza göre, Esad Şam'daki sarayında rahat rahat oturabilir. Şamlılar her gece gazinolarda, kulüplerde vur patlasın çal oynasın göbek atıp eğlencenin dibini bulabilirler. Rus uçakları vurur, Esad'ın ordusu ilerlerken ve insanlar katledilirken Şam'daki Dolce Vita'ya biz de katılabiliriz.

Şam'a bilet yok mu?

Oradakilerin rahatı bozulmasın sakın. Ne de olsa eski dostlukların kırk yıllık hatırı var. Çok çok Reyhanlı'da 55, Ankara'da 97 kişiyi öldürdüler. Bilmediklerimizi de koyver gitsin. Suriye'de öldürdükleri zaten bizim vatandaşlarımız değil.

Bundan iyisi Şam'da kayısı.

Adının başında Millî ve Emniyet olan kurumlar.

Kendi içindeki kavganızın bedelini bizler ödüyoruz.

Neyse, umurunuzda değil mi?

O vakit dağılabiliriz arkadaşlar.

Bu kurumların övgüye ihtiyacı yok. Bir ülkedeki huzur, güven ortamı zaten onların kredibilitesinin bir nişanesidir.

Tabii ki çalışmaları en fazla takdir edilen, her başarılarından övgüyle bahsedilenler de yine onlar.

İstihbarat ve emniyet ortak çalışmayla Ankara'daki korkunç katliamın daha 25 gün öncesinde, HDP mitinginin yapılacağı Viranşehir parkına konmak istenen bombaları tespit edip failleri suçüstü yakalamışlardı.

Binlerce kişinin toplandığı miting alanında o bombalar patlasaydı, onlarca, belki de yüzlerce insan hayatını kaybedecekti.

Selahattin Demirtaş da henüz bombaların dumanı tüterken alelacele bir açıklama yaparak büyük bir ihtimalle hazırda ısıtılmış, yakıcı laflarıyla muhtemelen "AKP iktidarının eveleme geveleme şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz. Eliniz kanlıdır. Devlet, Viranşehir'in göbeğinde büyük bir katliama imza atmıştır" diyecekti.

Peki Demirtaş'ın PKK'lılar suçüstü bombalarla yakalandıktan sonra herhangi bir laf ettiğini işittiniz mi?

İşitmediniz çünkü suçüstü yakalanan aslında ondan başkası değildi.

Fethullah Gülen Ankara'daki korkunç katliamdan iki gün önce büyük bir hadiseye karşı dua seferberliği başlatmış. 

Fuat Avni bunu haber vermemişti oysa. 

Web sitelerinde yayınlanan videodan(*) şöyle bir dinledim. Sözlerinin bir yerinde "Namazı birlikte kılın. Böyle yapınca biliyorsunuz bir sinerji oluyor, metafizik gerilime sebep oluyor" diyor.

Gerilim Gülen'in çok sevdiği bir hadise. Şimdi fanları ve trolleri "Cahil, metafizik gerilim bu manaya çekilmez ki" diye saldıracaklardır ama Şair Can Yücel ekolünden biri olarak "Ben Gerilime Gerilim derim" diyenlerdenim.

Graham Fuller'in erken talebiyle 17-25 Aralık darbesini istemeye istemeye başlattığından (Koşullar uygun değil, devletin içine tam yerleşemedik demişti, hakkını yememek lazım) tutturamadığı için olsa gerek gerginlik Gülen için vazgeçilmez bir enstrüman.

Öylesine hatırlatayım dedim.

.....

(*) http://www.rotahaber.com/fethullah-gulen-buyuk-bir-hadiseye-karsi-dua-seferberligi-baslatti-video,26399.html