Ahlaki üstünlük Türkiye'de

A -
A +

"Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?" demişti Nazım Hikmet unutulmaz dizelerinde. 
Nazım dün Yenikapı'da her ayrılığı bir kenara bırakarak toplanan halkın darbeye karşı birlik ve dayanışmasını temsil eden mahşeri kalabalığını görseydi Küba devrimine atıfta bulunmak yerine "Sen Yenikapı meydanındaki milyonların o soylu duruşunun, çok şükür çok şükür bugünleri de gördüm diyebilmenin resmini yapabilir misin Abidin?" diye yazardı.
Öylesine güzeldi ve unutulmazdı dün.
"Demokrasi ve Şehitler Mitingi" nde  görülmesi gereken bir başka fotoğraf şuydu:
Avrupa Birliği, genel olarak Batı, bir medeniyet projesi olarak demokrasiyi yapılandırdığında ve siyasi olarak da hayata geçirdiğinde tüm kolonyalist geçmişine rağmen bir ahlaki üstünlük elde etti. İnsan hakları, eşitlik, adalet, seçme seçilme hakkı; kısaca demokrasi ile dünyaya örnek oldu. 
Son yıllarda islam karşıtlığı, hortlayan ırkçılık, antidemokratik uygulamalar ve akla ziyan hukuk dışılıklar ilk şüphe tohumlarını attı. Mülteciler gerçek yüzlerini ortaya çıkarırken darbeci Sisi'ye kırmızı halılar sererek artık demokrasiyi ve insanlığı  terketmek niyetinde olduklarını anladık.
Bu yüzden Türkiye'deki darbe girişiminde aldıkları riyakar ve ahlak dışı tutuma şaşırmadık.
İsveç'in eski Başbakanı Karl Bild, AB ülkelerinin darbe girişimine karşı takındığı tavrı eleştirerek "Batı artık ahlaki üstünlüğünü kaybetti" @ .
Evet, dün Yenikapı'daki "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" şunu söyledi tüm dünyaya:
"Ahlaki üstünlük bizde. Demokrasiyi, İNSAN haklarını, adaleti ve eşitliği biz temsil ediyoruz."
Hiç lafı kıvırmadan söylüyorum. Artık Avrupa Birliği ve Batı'nin demokrasi yalanı bitti. Demokrasinin ve medeniyetin merkezi artık İstanbul ve Türkiye'dir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.