FETÖ’cü darbeciler savaş esiri mi?

Tutuklanan darbeci asker ve sivilleri “savaş”ta esir düşen askerleri gibi görüyorlar.

Doğru, Türkiye’yi işgal etmek üzere 40 yıldan beri yetiştirip görevlendirdikleri adamları işi batırdı.

Onları kurtarmak istiyorlar. İleride yeniden lazım olacaklarını düşünüyorlar çünkü.

Bu yüzden Batı’ya kendimizi anlatamadığımızı söyleyenler meseleyi çarpıtıyor. Batı’ya ne anlatacaksınız? Her şeyi biliyorlar ve kendileri de işin içinde zaten. Türk milleti cürmümeşhut yaptı ve FETÖ ile Batı’yı iş üstünde yakaladı. Bu yüzden medyalarında savaş açtı, politikacıları abuk subuk konuşuyor. Dolayısıyla kendimizi onlara değil, onların kamuoyuna anlatma çabası içinde olmamız gerekir.

 

 

Bu konuya geleceğiz ama önce darbecilere neden işgalci asker dediğimizi açalım ve yapılması gerekenleri sıralayalım.

Dikkat ediyor musunuz, tutuklanan FETÖ’cü darbeci asker ve siviller birbirine benzeyen tıpkıbasım ifadeler veriyorlar.

Çünkü onlara talimat gitti. Böyle bir örgüt var karşımızda.

Talimat budur. Çünkü askerlerini Türkiye Cumhuriyeti’nin elinde rehin ya da tutsak olarak görmekteler.

Bir nevi modern Haçlı Ordusu.

Herkes son günlerde Fetullah Gülen’in “Haçlılar ülkemizi işgal ederse bir tehlike yok. Onlar sizin mabedinize, karınıza, kızınıza zarar vermez” dediği konuşmasını hayret, öfke ve âdeta tiksinerek dinlerken aslında bu meczubun söylemek istediği tam da yukarıda söylediğimdi.

Haşhaşilerini de bu yüzden modern Haçlı Ordusu’nun hizmetine sunmuş bir sapık zihniyetten söz ediyoruz.

Başa dönelim.

 

 

Küresel odakların, FETÖ’cü asker ve sivillere savaş esiri muamelesi çekmemizi istiyorlarsa bilmeleri gereken bazı hususlar var. Zira yeni bir durum ortaya çıktı:

1-Bu işgalci darbeciler sivilleri katlettikleri için savaş suçu işlemişlerdir. Cinayetle yargılanacaklardır.

2-TC kimliğini taşıyarak, bu ülkenin ekmeğini yiyerek ve imkânlarından hırsızlık yaparak istifade edip meşru hükümeti devirmeye kalkışarak mevcut yasaları ihlal etmiş ve suç işlemişlerdir. Bu çerçevede darbeye kalkışmaktan dolayı yargılanacaklardır.

3-Geçmişte askerî okullarda, TSK’da, emniyette ve bürokraside hayatlarını kararttıkları insanlar onlardan davacıdırlar, bu nedenle yargılanacaklardır.

4-Ülke aleyhine casusluk yaptıkları için vatana ihanetten yargılanacaklardır.

5-Aselsan çalışanlarını, Hrant Dink’i, Rahip Santoro’yu, Hristiyan Zirve yayıncılarını, yazar Haydar Meriç’i, Muhsin Yazıcıoğlu’nu, Necip Hablemitoğlu’nu katletmekten yargılanacaklardır.

6-Ergenekon, Balyoz ve Askerî Casusluk davalarındaki hukuk katliamları ve ahlaksızlıkları nedeniyle yargılanacaklardır.

 

Dolayısıyla yukarıdaki suçlardan yargılanacak darbeci asker ve sivillere “savaş esiri” muamelesi yapan ve onları takas dâhil her tür yöntemle kurtarmak isteyen küresel odaklara söylenecek söz bellidir:

1-Öncelikle savaş suçu işlemiş, yukarıdaki suçlardan dolayı yargılanacak olan askerleriniz için Türkiye’deki hukuk sistemine saygı duymayı öğrenmelisiniz.

2-Eğer iyi niyet görmek istiyorsanız, Türkiye aleyhindeki kampanyanızı durduracaksınız ve FETÖ, PKK, DAEŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerini beslemekten vazgeçeceksiniz.

3-Şayet yeniden darbe yapmaya kalkışırsanız ve Türkiye’yi karıştırma niyetinizi sürdürürseniz adamlarınızı kaybedersiniz. Bunun nasıl olacağını savaş koşulları belirler. Rahatlıkla söylenebilir ki bu üniformalı ve üniformasız esir darbeci askerler bir savaş zayiatının potansiyel unsurları olabilirler.

Açıkça durum budur ve buna göre davranılmalıdır.

 

Bu cümleden olmak üzere cezaevlerindeki tedbirler artırılmalı. İçlerinde hâlâ kripto FETÖ’cülerin olduğunu bildiğimiz cezaevi görevlileri, gardiyanlar, güvenlik yetkilileri ve oradaki askerler iyi bir denetimden, gerekirse elemeden geçirilmeli. Herhangi bir olağanüstü durumda bu darbecilerin kaçırılmasının önü şimdiden alınmalı.

Bu yazı ciddi bir uyarıdır.

Okunduğu andan itibaren de devlet görevlileri sorumludur artık.