FETÖ İsviçre’de Türklere kan kusturuyor

A -
A +

İsviçre hükûmeti FETÖ’nün ayak işlerine bakmakla meşgul şu aralar.

Türkiye Cumhuriyeti tarafından bir terör örgütü olarak ilan edilen FETÖ, İsviçre’de tüm yargı kurumlarını, bakanlık bürokratlarını kullanarak, İsviçre bankalarındaki şişkin cüzdanlarıyla Türkler üzerinde terör estiriyor.
Daha önceki yazılarımızda sözünü etmiştik. FETÖ aleyhine yazan ve çizenler derhal İsviçre polisi tarafından sorgulanıyor. Çünkü FETÖ’nün bir telefonu paranın kölesi bu ülke yetkililerine yetiyor da artıyor bile.
Son haber daha da vahim. Çünkü İsviçre'de Türkçe yayınlanan POST gazetesine FETÖ ilgili bir haberinden dolayı dava açıldı. Sahibi ve yöneticilerinin üç yıla kadar hapsi isteniyor.
Ne güzel değil mi?
Bir terör örgütü ile ilgili haber yapıyorsunuz, demokrasi ve basın özgürlüğü şampiyonu ülkenin yargısı gazete kapatmaya kadar gidecek hapis cezası yaptırımı uyguluyor.
Ama PKK’nın yayın organı Türkiye’de kapatılınca kıyameti koparanlar da onlar.
POST gazetesinin “suçu” ise 15 Temmuz süreci sonrası Anadolu Ajansı'nın "İsviçre’deki FETÖ Yapılanması" başlıklı yazısını sosyal medya ve internet sayfaları üzerinden paylaşması.
İsviçre'de FETÖ mensuplarının Türk vatandaşlarını, kendilerine engel gördükleri kurum ve yapıları sindirmeye, susturmaya yönelik hamleleri bununla da sınırlı değil.
Sosyal medyada İsviçre'deki FETÖ okulları ve kurumlarının isimlerini yazanlar hakkında suç duyurusunda bulunup tazminat davası açıyorlar. Hatta daha da ileriye gidip FETÖ okullarına ve dershanelerinden kaydını geri çeken çocuklar nedeniyle maddi kayıplarını ailelere yüklemeye çalışıyorlar. Mesela Zürih'te bulunan FETÖ’ye ait bir okul olan Sera Schule'ye 15 Temmuz sonrası çocuklarını göndermek istemeyen ailelerden bir yıllık bedeli ödemeleri isteniyor. Ancak buna rağmen pek çok aile hukuki mücadele başlatacaklarını, çocuklarının hain olarak anılmasına müsaade etmeyeceklerini, bunun için okuldan kaydını çektiklerini belirtiyorlar.
Peki, Türkiye’yi temsil ile yükümlü kurumlar, büyükelçilik ve konsolosluklar bu ve benzeri davalarda harekete geçip müdahil oluyorlar mı? Örneğin karşı davalar açıp hukukçuları harekete geçiriyorlar mı vatandaşlarını korumak için. İsviçre hükümeti nezdinde girişimlerde bulunuyorlar mı? POST gazetesine dava açılmasının, üç yıla kadar hapis cezası istenmesinin basın özgürlüğüne büyük bir darbe olacağını gündeme getirecek çalışmalar yapıyorlar mı?
Bu sorularımın cevabı ne sizce?
Evet, aynen dediğiniz gibi. Hiçbirisi olmuyor.
Ne yazık ki Dışişleri mensuplarının “edinilmiş çaresizliği” devam ediyor.
İsviçre’de FETÖ’cülerin çeşitli baskıları altında yaşayan, Avrupa’da Gündem programıma konuk olduktan sonra İsviçre’ye döndüğünde havalimanında polis tarafından sorguya çekilen Haber 10 sitesi yazarı Mehmet Çek’e sordum bu durumu.
Mehmet Çek’e göre Türkiye’nin İsviçre’deki resmî ve gayriresmî temsilcilerinde “İsviçre hükûmeti FETÖ’cüleri nasıl olsa çok tutuyor, bunların ardında sarsılmaz bir devlet desteği var” şeklinde bir düşünce var. Sinmiş olmalarının sebebini buna bağlıyor. Oysa Mehmet Çek’e göre bunun üstesinden gelmek mümkün.
“Bunun için FETÖ’cülerle herhangi bir platformda karşı karşıya gelmek gerek. Geçen gün İsviçre Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ile görüşen bir dostum anlattı. Ona ‘Biz Türkiye’nin dostuyuz. Hiçbir şekilde Türkiye’nin zarar göreceği bir şeye müsaade etmeyiz’ demiş. Demek zorundalar. Ancak bu tutumu görebilmek için herhangi bir vesileyle FETÖ’cülerle korkmadan aynı tartıya çıkılmalı. POST gazetesine açılan dava buna çok iyi bir vesile olabilir.”
 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.