Tutuklu bir “FETÖ’cü polis”in anlattıkları…
20 Ekim 2016 02:00
1976 Adıyaman doğumlu.
Adı Dinçer Ay.
Babası memur. 1990 yılında polis kolejini yedekten kazanmış. Öğrenimini Kayseri Polis Koleji’nde tamamladıktan sonra 1994 yılında Polis Akademisi’ne kaydını yaptırmış.
1998 yılında da ilk görev yeri Üsküdar’da komiser yardımcısı olarak görev başlamış.
Şimdi dediklerini yazalım:
1- Hayatımın hiçbir döneminde FETÖ’nün bir okuluna gitmedim.
2- Bank Asya’da hiç hesabım olmadı.
3- Okul çağındaki oğlum Ahmet Ay, bu yapıyla hiç alakası olmayan Kadıköy’deki Irmak kolejine gitmektedir.
4- 2009 yılında bu yapı tarafından tasfiye edilmek istendim. Yanımdaki bir memura 1 hafta izin verdiğim için hakkımda soruşturma açıldı. Soruşturma muhakkikim Hayati Yılmaz şu anda FETÖ şüphelisi olarak firari.
5- 17-25 Aralık’tan önce telefonum FETÖ’cüler tarafından usulsüz olarak dinlendiği için haklarında şikâyetçi oldum. İstanbul 13. Ağır ceza mahkemesi’nin 2015/371 Esas sayılı dosyası ile müşteki sıfatıyla açtığım dava devam etmektedir.
6- Şikâyetçi olduğum usulsüz dinlemeye karar veren hâkimler HSYK’nın 2016/426 karar sayılı ilamı ile meslekten ihraç edilmişlerdir.
7- ByLock denilen programı ise hiç kullanmadım, adını bile işitmedim.
8- SONUÇ: FETÖ tarafından bu kadar mağdur edilmiş biri olarak, şu anda FETÖ mensubu olmak iddiasıyla tutukluyum. Listede adımın nasıl geçtiğini anlayamıyorum.
Evet, Dinçer Ay’ın durumu bu. İtiraz dilekçesinde yazmış.
Geçen gün yazdığım İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Nail Güler’in meslekten ihracına benzettim.
Çok tuhaf.
Ben FETÖ tutuklamalarında ve operasyonlarındaki bu tür firelerin yüzde 1 bile olmadığını düşünenlerdenim.
Ama yüzde 1 bile olsa bu mağduriyetler yaşanmasın diye yazıyorum.
Mağduriyetleri yazmak mücadeleyi akamate uğratmaz ve zayıflatmaz. Tam tersine güçlü kılar. Böyle bir özgüveni kendimizden esirgemeyelim. Az da olsa böylesi mağduriyetlerin üzerine bizatihi bizler gidelim.