Şerâremiz Fetullah’ın içine kaçtı

Şerâre “Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, kıvılcım” ya da “Güneş yüzeyinde görülen kesikli ışıma”, “Elektrik boşalması” gibi birden fazla anlamı olan bir sözcük.

Şiilerin çok sevdiği ve hatta kız çocuklarına taktığı bir isim aynı zamanda.

Geçen pazartesi günü Fetullah denen psikopat, ruh hastası yaptığı on binlerce müridine yine seslendiğinde bu sözcüğü epey kullandı.

Darbe öncesindeki yazılarımızla bu alçakların planlarını deşifre edip “İZLENİYORSUNUZ, gelin Fetullah adlı iblis yerine devletle iş birliği yapın. Aksi takdirde suçüstü yakalanacak ve tasfiye edileceksiniz” dediğimde epey ayarlarının bozulduğunu, tüm hazırlıklarının altüst olduğunu biliyorduk zaten.

Ama yine de 15 Temmuz’a cüret edip boylarının ölçüsünü aldı şerefsizler sürüsü.

Uyanık olanlar darbeye katılmadı. Hatta gidip MİT’e ihbar etti. Devletle iş birliği yapanlar da oldu aralarından, iş birliği yapmadığı hâlde sessiz kalanlar da.

Fetullah 15 Temmuz’da yaşadığı hezimetin travmasını belli ki atlatamamış.

Yazılarımız ve uyarılarımız nedeniyle bizi “Şerâreci” diye tanımlıyor.

Ama şerâre sözcüğünü farklı anlamda kullanıyor:

Ve Ümit Akdemir’in verdiği bilgiler doğrultusunda bu köşede yayınlanan yazılarımıza göndermede bulunarak “Mesajlarımı üstü kapalı vereyim” iyice zırvaya dönmüş konuşma tarzıyla şöyle diyor:

Yukarıdaki konuşma sayıklama şeklinde de olsa anlaşılıyor.

 

 

Aranıza girdik, konuşmalarınızı, çevirdiğiniz pis işleri öğrendik ve deşifre ettik. Alçaklıklarınızın başarılı olamayacağını söyledik ve dediğimiz gibi de çıktı zaten.

O kıvılcımlar, yani o şerâreler ki senin içine kaçtı ve mabadından tutuşturdu. Şimdi su leğeninin üstüne de otursan sönmeyecek o gönderdiğimiz şerâreyle yanan ateş. Bu daha ne ki, öteki dünyayı boyladığın vakit vereceksin canını yaktığın insanların hesabını.

Şimdi yine söylüyoruz ve bir kere daha uyarıyoruz!

İçeridekilere “Hep bir şey olacakmış” gibi kof vaatlerde bulunup, dışarıdaki kriptolarına da “Bahar ayları” hedefi koyan bu FETÖ zombisinin söylediklerine inanan varsa diye.

Ne mal olduğunuz biliniyor ve eskisinden daha net biçimde İZLENİYORSUNUZ!

Bakın daha açıkça söyleyeyim:

BEKLENİYORSUNUZ!

Hem de dört gözle bekleniyorsunuz.

Ama bu kez yasaların ve hukuk devletinin o koruyucu gölgesini mumla arayacaksınız.

Çünkü artık öyle menfezlerde, evlerin çatılarında, kömürlüklerinde ya da sokak aralarında yakalandığınız zaman televizyon kameraları hazır bulunmayacak. Önce sağlık kontrolünden geçirilip savcılığa götürmeler filan yok.

“Teröristler etkisiz hâle getirildi” açıklamalarıyla isimleriniz duyurulacak.

 

 

FETÖ zombisinin “Aralıkta şu olacak, kasımda bu olacak, bahar gelince bilmem hangi zımbırtı çıkacak” türünden yaptığı açıklamalar esasında Türkiye için de çok iyi oluyor. Çünkü Türkiye’de son zamanlarda “Canım FETÖ bitti artık. Neredeyse kökü kazındı. Her şeyi ona bağlamayı bırakın” diyen bir kesim türediği için milleti bu alçaklara karşı diri ve teyakkuzda tutuyor.

Unutmadan söyleyelim.

Yani demem o ki kendi topladığınız 300-500 kişiyle kendinizi kandırmayın.

Benden söylemesi.

Bu arada Ümit Akdemir’in Fetullah’a selamı var.

Ensesinde.

Ona sürekli selam gönderiyor ama haberi yok, anlamıyor bir türlü.

Ümit’in yeni Şerâreleri geliyor, hazır olun.

Şerrinizi toptan defedecek bu memleket.