Başbakan bu karanlık sitenin haberlerine itibar eder mi?

A -
A +
Etmemesi gerekir. Çünkü Oda tv denilen Soner Yalçın çetesinin yönettiği bu “haber” sitesi türlü çeşitli karanlık odakla ilişkisi nedeniyle yayınladığı her “haber” ile bir manipülasyon ve itibar suikastı yapar, hedef aldıklarını yıpratmaya çalışır.
Bu çetenin “haber” yapma tarzı ancak fıkralarla izah edilir:
Misal;
İmam “sarhoşken namaz kılmayın” der ama Oda tv “İmam ‘namaz kılmayın” dedi diye yayınlar.
Ya da Papa’nın New York ziyaretindeki ünlü fıkradaki gibidir Oda tv’nin yaptığı.
Neyse, olayı başından anlatayım.
Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Yücel Koç, geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım ile Singapur-Vietnam seyahatine giden gazeteciler arasındaydı.
Koç, Vietnam sokaklarında yürüyüş yapılırken birden Binali Yıldırım’ın benden söz ettiğini işiterek “Buyurun Başbakanım, Fuat Uğur bizim gazetenin yazarı, sorun varsa ben not alayım” der. Başbakan Binali Yıldırım da mealen aktarıyorum, şöyle der:
“Fuat Uğur, bir yazı yazmış, ‘Başbakan Binali Yıldırım da benim söylediğim gibi Kürdistan’ın bağımsız olması gerektiğini düşünüyor’ diye. Ben böyle bir şey demedim, asla böyle bir sözüm yok.”
Yücel Koç bana bunu aktarınca şaşırıp kaldım. Kendimden emindim ama yine de Kuzey Irak ve referandum üzerine yayınlanan yazılarıma baktım. Yoktu tabii.
Bunun üzerine Basın Danışmanı Sinan Çetin’i arayarak “Acaba hangi yazıdan söz ediyorsunuz bana iletebilir misiniz?” diye sordum.
Sinan Çetin’den Başbakan’ın sözünü ettiği “yazı”nın linki geldi.
Ama bu bir yazı değildi. Oda tv adlı sitenin Kuzey Irak’ta yayın yapan ve Türkiye’de de ofisleri bulunan Neçirvan Barzani’nin kanalı K24’e bundan ALTI AY ÖNCE verdiğim bir röportajdaki konuşmamı çarpıtarak, tahrif edip cımbızlayarak yaptığı bir “haber”di bu. Sınırsız ahlaksızlık konusundaki uzmanlıklarını konuşturmuşlardı yine.
ALTI AY ÖNCEKİ bu konuşmanın ısıtılıp servis edilmesinin bir sebebi vardı kuşkusuz. TGRT’deki Medya Kritik programında bunların rezilliklerini tek tek ortaya döküyor, iğrenç ilişkilerini deşifre ediyor ve yalan haberlerini ortaya çıkarıyoruz çünkü.
Gelelim o röportaja.
K24 kanalının sorusu şuydu:
“Barzani’nin ziyareti sırasında İstanbul Atatürk Havalimanı’na Kürdistan bayrağı asılmasıyla ilgili Başbakan Binali Yıldırım’a yönelik eleştiriler ve referandum hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Cevabımda Başbakan Binali Yıldırım’ın bu eleştirilere “Irak anayasasına göre Kuzey Kürdistan bölgesel yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları ve ayrı bayrağı vardır. Ve dünyada bu şekilde tanınır. Sanki yeni bir uygulamaymış gibi iyi niyetle izahı mümkün değildir” dediğini hatırlattım.
Tabii bu konuda konuşurken bayrak tartışmasından Kürt yönetiminin referandum kararına geçtim ve kendi görüşlerimi söylemeye başladım. İşte orada “Başbakan Binali Yıldırım’ın dediği gibi...” diye başlayan cümlemde, zihnimde Yıldırım’ın bayrak tartışmalarındaki sözlerine göndermede bulunmak isterken oradan “Kürdistan’ın bağımsızlığı” konusunda kendi görüşlerimi ifade etmeye başlamışım. Konuşmanın devamında zaten görüşlerimin Başbakan’ın ve hükûmetin görüşleriyle aynı olmadığını rahatlıkla anlamak mümkün olmakta.
Ancak karşımızdaki “haber sitesi”nin adı Oda tv. Aynen yukarıda hatırlattığım “İmam ve papa fıkralarında” olduğu gibi çarpıtmak, cımbızlamak ve her türlü pespayelik onların işi.
Ancak üzücü olan bu yalanın, yani tam ALTI AY ÖNCE YAPILMIŞ BU KONUŞMANIN ISITILARAK VE ÇARPITILARAK, gerçekmiş gibi Başbakan Binali Yıldırım’ın önüne gelmesi.
Bu karanlık sitenin “haberini” gerçek diye sunanlar, eğer konuşmayı dikkatli ve sonuna kadar dinleseydi ya da en azından “Fuat Uğur benzer konularda neler yazmış” diye baksalardı böyle bir algıya yol açmayacaklar, benim hiçbir zaman “Başbakan Kürdistan’ın bağımsızlığını istiyor” gibi absürt, saçma sapan bir söz sarf etmeyeceğimi, bu konuşmanın tamamen sehven ve kendi fikirlerimi içeren bir başka cümleyle birleştiğini anlayacaklardı.
Ama ben bu konuda Oda tv ve ona kaynaklık eden, aslında kendilerini bir iki hafta önce hayli “üzdüğüm çevreleri” tebrik ediyorum. Başbakan’ı bile etkileyebilmeleri gerçekten büyük başarı.
Yukarıda söylediğim gibi benim bu konuda epey yazım var.
Misal geçen 17 Ağustos’ta “Kürdistan referandumu” Türkiye için bir tehdit mi? başlıklı yazımda “Kürdistan referandumu eğer Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atacak bir sonuç doğuracaksa sürecin farklı işleyeceğini taraflar bilmek zorunda” diye yazmıştım.(*)
Daha evvelki “Kürdistan’ın bağımsızlığı ve Türkiye’nin yaklaşımı” başlıklı yazımda ise referandum meselesini Suriye’nin kuzeyine PYD devleti kurduranların gündeme getirdiğini yazmış ve Türkiye’nin bu konuda daha proaktif olması gerektiğini ifade etmiştim.(**)
Bu konuda iki yazım daha var. Sonuçta kuşkusuz hükûmetin görüşleriyle bire bir örtüşmeyen ama sürekli bölgesel kumpaslarla karşı karşıya kalan ülkemizin alması gereken tutumla ilgili yapıcı eleştiriler getiren yazılardı.
Ne söyleyebilirim? Demek bu da gelecekmiş başımıza.
…..
(*)https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/598060.aspx
(**)https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/597327.aspx
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.