Fetullah suikastçısının kimliğini ima etti

A -
A +
Geçen cumartesi günkü yazımda Fetullah Gülen’in en yakınındaki iki kişiden; Şerif Ali Tekalan ile Mustafa Özcan arasındaki iktidar mücadelesinden söz etmiş “Fetullah’a suikast girişimi içeriden gelecek” diye yazmıştım. Bu bilgi artık sır değil ve FETÖ’nün yurt dışı kulislerinde alenen konuşulur hâle geldi. Fetullah’ı bekleyen bir kalp krizi mi yoksa başka bir şey mi onu yakında göreceğiz.
Bunları boşuna yazmıyorum çünkü Fetullah Gülen son konuşmasında yazdıklarımı doğruladı ve içerideki suikastçının kimliğini ima etti. Hem de müthiş bir kıvraklıkla ve dolambaçlı yoldan.
Bu isim Mustafa Özcan’dı.
Gülen konuşmalarının şifrelerini çok iyi bilen Ümit Akdemir aktardı bu bilgiyi bana ve nedenlerini anlattı.
FETÖ elebaşı yayınlanan bu konuşmasında İzmir’de vaiz olarak çalıştığı yıllara dönüyor ve orada hatıralarını süsleyen yaşadığı ahşap evi anlatıyor. “Tahta kulübe” dediği bu evin, bir gün “acımasızca” yıkıldığını ve bunu yapanların da kendilerine “dindar” dediğini belirterek “Bana bunu yapan her şeyi yapar” mesajı veriyor.
Şimdi “İzmir’deki tahta kulübenin suikast ve Mustafa Özcan ile alakası ne?” diye sorulacak doğal olarak. Gülen o kadar üstü kapalı ve dar bir çevreye veriyor ki mesajını, bu yüzden meseleyi en baştan ele almak gerekir.
 
İKİ “TAHTA KULÜBE” VAR; İZMİR’DE VE KORUCUK KÖYÜNDE
 
Âdeta bir kripto çözücü olan Ümit AkdemirFetullah’ın bu tahta kulübeyle olan macerasının iyi bilinmesi gerektiğini kaydederek “Onu bilmeden bu sözlerin anlamını deşifre etmek mümkün değil. Çünkü esasında iki tahta kulübe var. Biri İzmir’de ama diğeri de Erzurum’un Korucuk köyündeki doğduğu ev diyor.
Yıl 2009. Fetullah’ın o vakit de en kuvvetli adamı olan Mustafa Özcan Erzurum’daydı. Özcan bir gün Korucuk köyüne geldi ve Gülen’in doğduğu aile yadigârı evin önüne giderek yanındakilere “Bu evi yıkın ve yerine bize yakışır yeni bir bina yapın. Kapısına da Hocaefendi’nin doğduğu ev olduğunu belirten bir tabela asın” talimatını verdi. Bunun üzerine hemen çalışmalara başlandı ve ev yıkıldı.
Herkes bunu önceleri “Hocaefendinin talimatı” sandı. Oysa Gülen’in haberi bile yoktu. Mustafa Özcan gücünün şehvetine kapılmış, Fetullah adına karar vermeye başlamıştı. Olay öğrenildiğinde ise iş işten geçmiş, binanın temeli atılmış, duvarları yükselmişti bile.
Fetullah bunu öğrendiğinde çok öfkelenmiş, kızgınlığını da yakın aile çevresiyle ve diğer isimlerle paylaşmıştı.
Bina hızlı bir şekilde bitirilmişti. Mustafa Özcan açılışını yapmak üzere Korucuk köyüne geldiğinde onu bir sürpriz bekliyordu. Yıl 2010’du ve Ümit Akdemir de o sırada Cemaat içindeydi. Özcan gelmeden önce Gülen’in kardeşi Mesih Gülen, Ümit Akdemir’e binanın girişine asılması için bir tabela hazırlanması talimatı vermişti.
 
TABELANIN ÖNÜNDE KÜFÜRLÜ KAVGA
 
Mustafa Özcan binanın açılışında o tabelayı görünce çılgına dönmüş ve Doğu Anadolu İmamı İhsan İnal’la kavgaya tutuşmuştu. Çünkü tabelada “Bu bina Fetullah Gülen Hocaefendi’nin doğduğu ev değildir. Yıkılmış ve üzerine yapılmış yeni bir binadır” yazılıydı. Özcan tabelayı kimin astırdığını sorgularken İhsan İnal ile aralarında giderek küfürleşmeye varan bir tartışma başlamış, sonunda yumruklar konuşmak üzereyken son anda çevredekiler tarafından engellenmişlerdi.
Gülen ise bu kavganın istimi üzerindeyken 2010 yılında yaptığı konuşmasında bu konuyu ele almıştı. Önce İzmir’de vaizlik yaparken kaldığı ve tahta kulübe dediği evinin yıkılmasını anlatmış, oradan da Korucuk köyündeki baba evinin yıkılmasına sözü getirerek “Çok üzüldüm. Dünyam yıkıldı. Orada hatıralarım vardı. Bunu yapan her şeyi yapar” diyerek Mustafa Özcan’a tepki göstermişti.
 
SON KONUŞMASI 2010 YILINDAKİNE GÖNDERMEYDİ, ÇÜNKÜ…
 
Evet, tekrar FETÖ elebaşının son konuşmasına dönelim. Zira “Bu tahta kulübe hikâyesinin Mustafa Özcan ve suikast ile ilgisi ne?” sorusunun cevabı burada.
Gülen birkaç gün önce yaptığı son konuşmasında yine sözü İzmir’deki tahta kulübe dediği yıkılan eve getirerek “Onu da dindarım diyenler yıktırdı” dedi. Yukarıdaki sorunun cevabı burada. Evveliyatı bilen ve Korucuk köyünde olup bitenleri, “tahta kulübe”yi Gülen’e sormadan yıktırıp “Hocaefendi”yi kızdıran Mustafa Özcan’ı hatırlayanlar gereken mesajı aldı. Gülen “Evimi yıkan, dünyamı da yıkar” mesajını geçmişteki konuşmasına atıfta bulunarak en yakınındakilere vermekteydi. 
Kısacası, suikastçı olarak ima edilen o isim Mustafa Özcan’dan başkası değildi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.