Almanya’da faşizm koşulları

Muhalif tutumundan rahatsız olduğu Sabah gazetesine Alman hükûmeti uyduruk nedenlerle yüz binlerce avroluk vergi cezaları kesti. Sofistike faşizm böyle oluyor.

Sabah gazetesi FETÖ’nün Almanya’daki temsilcisi Ercan Karakoyun’u deşifre edince bu vergi denetimi çıktı ortaya. Ercan Karakoyun iş birliği yaptığı Alman devletiyle Sabah’a bir yaptırım uygulanmasını istedi ve “Beni hedef gösteriyorlar” diye ihbarda bulundu. Bu BND-FETÖ ortak prodüksiyonuydu. Ancak Alman yargısı reddeder varsayımıyla başka bir yol deneyip vergi müfettişleri gönderdiler.

Vergi müfettişleri gelip hesapları inceledikten sonra kurumun zararda olduğunu tespit ettiler. Ve sonra o evlere şenlik kararı raporlarına yazdılar.

Nasıl, iyi değil mi? Demokrasi dediğin böyle olur. Bence Türkiye örnek alsın.

Vallahi Türkiye’deki vergi müfettişleri eğer böyle bir yorumla yola çıkacak olursa Türkiye’de vergi cezası yemeyen Alman firması kalmaz bence. Zarar etmesi de gerekmez. “Bu kadar kârla bu şirketi döndüremezsiniz, o zaman size dışarıdan katkı geliyor. Varsayılan katkı bu kadar, bunun da yüzde 20’si vergidir” dersin olur biter.

Misal Amerikan General Motors’un sahibi olduğu ve bu yıl mart ayında Fransız PSA’ya sattığı Alman otomobil “dev”i Opel de zarar ediyor. Acaba aynı işlem Alman vergi müfettişleri tarafından onlara da uygulandı mı? Misal “Çok zarardasınız. Otomobil başına 939 avro zarar ediyorsunuz. Buna rağmen otomobil üretmeye devam ettiğinize göre size General Motors’tan para geliyor olmalı. O hâlde bu paranın yüzde 40’ını vergi olarak ödeyeceksiniz” demişler midir?

Ama asıl ilginç olan şu. Alman devleti Sabah gazetesi üzerinden öyle bir faşizm uyguluyor ki insanlar gazeteye abone olmaya korkuyor. Şöyle söyleyeyim, anlı şanlı Türk STK’ları buna dâhil. En kibarları “Abi ben size yılda şu kadar avro vereyim, siz benim şirkete göndermeyin gazete” diyorlar.

İşte böyle Almanya’daki basın özgürlüğü ve demokrasi.