Kedi, vaşak, yaratık ve öldürmeyi öğrenen çocuklar

A -
A +
Gecikmiş bir konu gibi görebilirsiniz ama benim için değil. Gündem sık değişse de aklımdan çıkmıyor çünkü.
Günlerdir şu askerin kediye yaptığı işkence gözlerimin önünden gitmiyor. İnsanları bu denli canavarlaştıran şey nedir diye düşünüyorsunuz.
Bir kediye böyle bir acımasızca işkence yapan o asker insanlara nasıl davranır? Kız kardeşine ya da evliyse karısına misal.
Eşini dövenlerin, öldürenlerin ne tür bir ruh ikliminden geçtiğini sanıyorsunuz? Anne-babaları tarafından itilip kakılan, sevilmemiş ve öfkeyle beslenen çocuklar onlar.
Ya da tam tersi, hastalıklı anne ve babaları tarafından el üstünde tutulup “Aslan oğlum, tüm kediler de kızlar da kurban olsun sana” sözleriyle zihinleri kirletilen erkek çocuklar.
Pek çok yazar arkadaşım kaleme aldı. Hayvanlara bu eziyetleri yapanlara verilen ceza yok.
Dahası kedi travmasını henüz atlatamamışken buna bir yenisi daha eklendi.
Erzurum’un Karayazı ilçesinde avcı adı altındaki iki yaratık, artık nesli tükenmekte olan bir vaşak öldürmüşler ve sonra da fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşmışlar.
Fotoğraf Millî Parklar Şube Müdürlüğü’nün dikkatini çekince hemen soruşturma başlatılıp hangi tarlada yetiştiğini tahmin edebileceğiniz o tek hücreli canlılar hakkında 8 bin 818 lira para cezası kesilip icra takibi başlatılmış.
Değeri 8 kuruş etmeyen o iki terliksinin kişi başına 4 bin 409 lira para cezası ile kurtulacak olması reva mıdır bu dünyaya? Zaten kendilerini avcı olarak tanımlayan katiller sürüsü tarafından her yıl onlarca vaşak, kurt, tilki, karaca ve ayı öldürülmekte yaban hayatımızda.
Ülkemizde yaban hayatını katleden avcılık yasaklanmalı ve çok ağır yaptırımlar getirilmeli.
 
Kedilerle aramızdaki anlaşma ve yaşadığımız ilginç olay
 
Hayvanları tanımak ve onlara birey gibi davranmak gerek. Evet, bazıları bize muhtaç ve verdiğimiz yiyeceklerle hayatlarını sürdürebiliyorlar ama insanlar da birbirine muhtaç değil mi? Anne-baba çocuğuna, evlatlar yaşlanmış anne-babalarına bakmıyor mu? Yoksullara yardım edilmiyor mu?
Şimdi size çok ilginç bir olay anlatacağım. Keşke o işkenceci asker de okusa ve ders alsa.
Geçen yaz aylarında evimizin bahçesinde sürekli dolaşan 5-6 kedi yeni bir huy geliştirdi. Bahçemizin bitişiğinde altı kumul olan bir çam koruluğu olmasına rağmen çimlerin üzerine dışkılamaya başladılar. Normalde kediler hepimizin bildiği üzere toprağı ya da kumu kazırlar ve işleri bittikten sonra üzerini kapatırlar. Bu bizim insanlara bile örnek gösterdiğimiz davranış biçimi değil midir? Ancak kedilerin bu yeni alışkanlığı defalarca tekrarlanınca çok bunaldık ve bir tanesini iş üstünde yakalayınca da kızarak kovduk.
Çok acayip bir şey oldu sonra. Birini kovduk ama 5-6 kedinin de ayağı kesildi aniden. Bu kez ne oldu bunlara diye merak etmeye başladık.
Böylece yaklaşık aradan bir ay geçti. Ve bir gün kızımın çığlığıyla evimizin koruluk tarafına bakan arka kapısına koştuk. Çimlerin üzerinde bir yeri işaret ediyordu. Bize gösterdiği yerde 14 yıldır oturduğumuz evimizde ve bahçemizde hiç görmediğimiz bir şeyi gördük; ölü bir fare.
O sırada bir baktık ki o kovduğumuz kedi çitlerin öte tarafında, çamların altına oturmuş bize bakıyor ve âdeta olan biteni izliyor gözlemci gibi.
Bize mesaj vermişti öldürüp kapımızın önüne koyduğu fareyle.
“Birbirimize muhtacız, üstelik ben sevimli bir canlıyım” demek istiyordu.
Eşim dehşetle içeriye gidip peynir dolu bir kapla geri döndü. Kediyi yanına çağırarak tabağı önüne koydu. Afiyetle peynirleri mideye indiren kedinin ardından arkadaşları da yavaş yavaş sökün etti.
Tekrar bahçemizde dolaşmaya başladılar. Ama ilginçtir onlar da çimlerin üzerine hacet gidermeyi bıraktılar.
Biliyorduk artık hepimiz. Bu, huzur içinde birlikte yaşamamız için aramızda yapılmış bir anlaşmaydı.
 
Kedi, vaşak, yaratık ve öldürmeyi öğrenen çocuklar
 
Öldürmeyeceksin!
 
İnsanları da hayvanları da sevmenin yolu çocukluktan geçiyor.
Küçükken hayvanlara kötü davranan ve bunun için hoş görülen çocuk, bunu hayatın her alanında uyguluyor. Dediğim gibi kediye de işkence yapıyor, vaşak ve tilki de öldürüyor, karısını da dövüyor ya da öldürüyor.
Öldürmeyi öğrettiğimiz çocuklar acımasız oluyor.
Dün Gazze’de ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere, kadın, yaşlı, çoluk çocuk demeden acımasızca saldıran İsrail askerleriyle ilgili birkaç yıl önce çekilmiş şu iki fotoğrafa bakın. Bu görüntüler ne demek istediğimi çok iyi anlatıyor.
Birinde küçücük yaşta öldürmeyi öğrettikleri çocuklar, diğeri de büyütülüp asker yapıldıktan sonra çocukları öldüren askerler.
Sonra da dünyada barış de, faydasız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.