Kur’ân-ı kerimi değiştiren dinini değiştirmez mi?

A -
A +
Geçen cumartesi günkü yazımda FETÖ elebaşının son konuşmasında din değiştirmek ve yeni bir dinin temel teorik zeminini hazırlamak için İtalya’da bir üniversite kurulması talimatı verdiğini aktarmıştım.
Almanya ve Amerika’da “Mike, Kevin, Julia” gibi isimler alarak (*) Hıristiyan olmaya başlayan FETÖ’cülerin haberlerinden ipuçlarını almıştık.
 
ÇOK ALAMETLER VARDI AMA GÖREN YOKTU
 
İlginç olan şu ki Fetullah Gülen geçmişte “Semavi dinlerin tek çatı altında toplanması” gerektiğine dair pek çok konuşma yapmış ve bunun ipuçlarını vermiş ama o vakitler kimse önemsememiş.
En başta dikkat kesilip bu konuya mercek tutması gereken Diyanet Kurumu ise resmen uyumuş. Zaten eski Başkanı Mehmet Görmez de bunu itiraf etmiş, 15 Temmuz darbesinden sonra hazırladıkları Fetullahçıların dinî sapıklığına dair çalışmayı ta o vakitler yapması gerektiğini söylemişti.
Ama daha da vahimi şu:
Mehmet Görmez’in başkanı olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı Fetullahçıların Kur’ân-ı kerimi nasıl çarpıttığını, içinden bazı sure ve âyetleri çıkardığını görmemiş ya da görmezden gelmiş.
 
KUR’ÂN-I KERİM NASIL DEĞİŞTİRİLDİ?
 
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Hakan Sağlam, Fetullahçıların Timaş yayınlarından çıkarılan ve dağıtımı yine aynı firma tarafından hem Türkiye hem de tüm Müslüman ülkelere yapılan Kur’ân-ı kerimde ne tür oynamalar yaptıklarını şöyle aktarıyor:
1- Hud Suresi, Yusuf Suresi’nden önce gelmektedir. Öte yandan Nahl Suresi ise 42. âyetine kadar yazılmıştır. (sayfa 270)
2- 223. sayfada Hud Suresi’nin 28. âyeti devreye girmiş, ya yanlış yazılmış ya da kasıtlı yapılmıştır.
3- 226. sayfadan 234. sayfaya kadar Hud Suresi tekrar devreye girmiş. Yani İbrahim Suresi ve Hicr Suresi’nden sonra gelmiştir.
4- Yusuf Suresi de İsra Suresi’nin yerine konmuş ama sadece  37. âyetine kadar.
5- 287. sayfada İsra Suresi’nin başlığı yazılmadan surenin diğer bölümü yazılmış. Bu Sure sadece 66'ncı âyete kadar mevcut.
6-Başlığı bulunmayan İsra Suresi’nin ise üçte biri var.
7-Aynı şekilde Nahl Suresi’nin yarısından fazlası yok.
8- Bu Kur’ân-ı kerimi yayına hazırlayan Hasan Alioğlu, tashihleri yapan da Hafız Musa Turhan isimli kişiler.
Mehmet Hakan Sağlam bir ilahiyatçı olmadığını ve bu kadarını tespit edebildiğini belirtiyor.
Peki, günümüzün Diyaneti bu konuyla ilgilenir mi? Olan olmuş, ama en azından durumu inceleyip bu Kur’ân-ı kerimlerin durumu hakkında vatandaş bilgilendirilebilir.
.....
(*) https://www.sabah.com.tr/gundem/2016/12/01/amerikadaki-fetoculer-hiristiyan-isimleri-aldi
 
 
 
Kılıçdaroğlu için de çok alametler belirdi
 
15 Temmuz gecesi alçak FETÖ darbesine karşı göğsünü siper eden kahramanlarımızı katleden FETÖ’cü askerleri masum ve emir kulu ilan etmesinin ardından, Kılıçdaroğlu’nun geçmişte söylediklerine daha fazla mercek tutuyoruz ya, çok iyi yapıyoruz.
Artık hiçbir şey için geç kalmamalı. İş işten geçtikten sonra “Tüh, bunu nasıl oldu da fark etmedik” demenin anlamı yok.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun bütün söylediklerini ve yaptıklarını alt alta topladığımızda ki Ahmet Kekeç dostumuz bunun bir kısmını yapmış, ortaya çıkan yol haritası bizi âdeta Pensilvanya’ya götürüyor. Zaten Kemal beyin daha birkaç yıl evvel Habertürk’ten Didem Arslan Yılmaz’ın sorularını cevaplarken “Talep geldiği takdirde Fetullah Gülen’le görüşebilirim” dediğini Kekeç bize hatırlatıyor.
Baykal’a yönelik düzenlenen kaset kumpasının görüntülerini de izlediğini ağzından kaçırmış, laf ayağına dolanınca da “Kapımıza iki maskeli adam getirdi, bırakıp gittiler” demiş Kılıçdaroğlu. Size bu sözler sür reel (gerçeküstü) gelebilir ama Kılıçdaroğlu zaten tüm FETÖ’cüler gibi fake bir karakter. Yani onu artık eskisi gibi “Yalancılığı alışkanlık hâline getirmiş bir çirkin siyasetçi” gibi bir tanımlamayla ele almak çok doğru bir tespit olmayacak.
Kısaca Kılıçdaroğlu ile ilgili tüm veriler ve yaptığı konuşmalar alt alta toplandığında ortaya bir imam ya da abi çıkacak diye korkuyorum ben. Bunun CHP camiasında ortaya çıkaracağı travmayı hayal bile edemiyorum.
Siz “Ne travması, neleri yalayıp yuttular bunu da hazmederler” mi diyorsunuz?
Haklı olabilirsiniz, buna da hazırlıklı olmak gerek.
 
 
 
Mağdurlara FETÖ mallarıyla tazminat
 
Pek çok mektup alıyorum. FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ya da çalıştığı kamu kurumundan ihraç edilmiş olanlardan suçsuzluğu mahkeme kararlarıyla tespit edilerek görevlerine iade edilen kamu görevlilerinden.
Tüm başvurularını yaptıkları hâlde bir sonuç alamadıklarından yakınarak “Suçlu olmadığımız ispatlanıp işimizin başına döndüğümüze göre geçmiş hakedişlerimiz bize ödensin” diye yazıyorlar.
Benden duyurması.
Mor beyin denen yöntemle telefonlarına ByLock yüklenen mağdurlar için de aynı şey geçerli. Geçmiş parasal kayıplarının ödenmesi gündeme gelebilir.
Benim önerim, el konulan ve konulacak FETÖ mallarının satışından elde edilecek gelirlerin mağdurlara ödenmesi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.