28 Şubat cuntası sosyalistleri nasıl kullanıp attı?

A -
A +
28 Şubat sürecinin “en gözde partisi” olan Özgürlük ve Dayanışma Partisi ÖDP’nin o zamanki Genel Başkanı Ufuk Uras’ın bir beyanatını okuyunca aklıma geldi bu soru. Ufuk Uras FETÖ jargonuyla yayıncılık yapan bir gazeteye konuşmuş.
Uras, 28 Şubat’ın üstüne gidilmediği için 15 Temmuz’un gerçekleştiğini düşünüyor ve daha sonra da bugünle 28 Şubat’ı mukayese ediyor:
“Şimdi 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL ile hak ihlalleri de yoğun olarak gündeme geliyor. Türkiye, bugün de post-28 Şubat’ı yaşıyor. 59 yaşındayım, böyle bir keyfiliğe hiç tanık olmadım...” 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat ile ilgili konuşması, bu süreçte beşli çete ve medya ayağının doğrudan etkisini gündeme getirmesi etkisini gösterdi malum. Yeniden düğmeye basıldı ve birtakım şaklabanlar 28 Şubat sürecinde Ankara otogarında yaptıkları "zikir tiyatrosu"nu bu kez Esenboğa havalimanında sergilemeye, "hoca" lakaplı bir dolu şarlatan insanların belden aşağısı için “fetvalar” vermeye başladı. Cumhurbaşkanı doğru yere parmak basmıştı. Tezgâh yine kuruldu.
Ufuk Uras bugün ile o günleri kıyasladığına göre 28 Şubat sürecinde mağdur edilen, ordudan, işinden ve okulundan atılan, hapislere tıkılan binlerce insandan hiç haberdar olmamış anlaşılan. Ufuk Bey, bilgilenmek için hangi medyayı izliyordu acaba? 1999 seçimlerinde ÖDP’ye oy vereceğini açıkça deklare eden 28 Şubat holiganı yazarların cirit attığı medyayı mı?
Dahası o binlerce insan darbe yapmaya kalkışıp yüzlerce insanı katletmemişti, ülkeyi uçuruma sürüklememiş, PKK ile iş birliği yapıp masum insanların katledilişine ortak olmamıştı. Misal, emniyete sızıp Hrant Dink gibi aydınlarımızı katletmemişlerdi. Aselsan mühendisleri, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu ve onlarcasını söylemiyorum bile. Ufuk Uras FETÖ davalarını takip etmediği için fikri yok.
Ufuk Bey farkında değil. Ya da öyle görünüyor.
 
CUNTACININ KAYIĞINA BİNEN SOSYALİST...
 
28 Şubatçı generallerle onların işbirlikçisi medya, sadece ÖDP’yi değil tüm solcuları ve demokrat olduğunu, derin devletin kirli çamaşırlarının ortaya çıkması gerektiğini düşünen herkesi kullandı. Alay edercesine ve hem de kirli bir mendil gibi kenara atıp fırlatarak.
Hatırlayalım. Cuntacı medya ve STK’lar, ÖDP’yi pompaladıkça pompalıyorlar ve sanki Refah Partisi’nin alternatifi gibi gösteriyorlardı. ÖDP ise suret-i haktan görünerek “Ne Refahyol, Ne Hazırol” sloganıyla “bağımsız” bir izlenim vermeye çalışıyordu.
Oysa mal meydandaydı. Yani Sultanahmet Meydanı'nda. ÖDP’ye seçim mitingi için Sultanahmet Meydanı bile tahsis edildi. 28 Şubatçı medyanın oluşturduğu beklenti nedeniyle en az 200 bin kişinin alanı dolduracağı sanıldı. Herkes katılmaya çağrılıyordu.
Mitingi, gazeteci olarak kürsüden izledim. Taş çatlasa 10 bin kişi vardı. Rezil olmuşlardı. Cuntacının kayığına binen sosyalist ÖDP, ne acı ki darbenin küreği olmuştu.
Sadece onlar değil. Sosyalistler Susurluk’tan sonra derin devletin kirli çamaşırları çıksın diye saf ve temiz duygularla bir kampanya yapmayı planladılar. Aralarında çok yakın dostlarım da vardı. Ergin Cinmen onlardan biriydi ve zaten “Sürekli aydınlık için 1 dakika karanlık” eyleminin fikir babasıydı.
Eylem başlatıldı. Her akşam saat 21.00’de ışıklar söndürülüp yakılıyor, trafikte araçlar korna çalıyordu. İlk başlarda etkili bir katılım olmadı. Ama Refahyol’u yıkmayı kafasına koyan 28 Şubat generalleri ve medyanın çok hoşuna gitti bu eylem. 28 Şubat’ın televizyoncuları ve gazeteciler her akşam saat 21.00’de meydanlardaydılar. Sonra askerî lojmanlarda, dahası Genelkurmay’da ışıklar yanıp sönmeye başladı. CHP’li ve laik duyarlılığı olan halkımız gereken mesajı almıştı. Herkes coştukça coştu. Özellikle büyük şehirlerde kıyamet kopuyordu. Bizim saf sosyalistler de eylemimiz çok tuttu diye seviniyordu. Eylem Refahyol aleyhine dönüştürülmüştü.
 
TEK KULLANIMLIK SOSYALİST
 
Uzatmadan, Refahyol’un defteri dürüldükten sonra eyleme ara verildi.
Ancak birkaç ay sonra bu ekip “Derin devletle hesaplaşma tamamlanmadı” diye gerçeği idrak edip eylemi yeniden başlatmak istediler. Gazeteleri gezerek destek istiyorlardı. Yeni Yüzyıl gazetesine rahmetli Okay Abi (Gönensin) ile görüşmeye geldiler. Ergin’le o gün konuştuklarımızı, daha doğrusu ona ne dediğimi dün gibi hatırlıyorum:
“Nafile çaba içindesiniz. Siz görevinizi yaptınız ve işiniz bitti. Çünkü amaç Refahyol’u göndermekti. Bundan sonra bu medyadan destek beklemeyin!..”
Dinlemediler tabii. Başlattılar. Sonuç, tam bir fiyasko...
1999 seçimlerinde ÖDP’ye verilen destek ise akıllara ziyandı.
248.555 oy aldılar. Yani %0,8.
2002 seçimlerinde bunun yarısı da gitti zaten. Sosyalistler ders aldı mı? Hayır. Şimdi FETÖ’cü yayınlara konuşup darbecileri savunmaktan geri durmuyorlar.
Afrin’de ise PKK’yı.
Yazık, çok yazık...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.