Afrikalı iş adamlarına çektirilen vize çilesi ve ihracata vurulan darbe

A -
A +
Salı günkü yazımın başlığı “Dışişleri’ndeki FETÖ tezgâhı ile ihracata büyük darbe”ydi.
Afrika ülkelerinden gelerek mal almak isteyen ve ihracatımıza katkı sağlayan Afrikalı iş adamlarına vize engeli konuluyordu. En iyi ihtimalle üç ay sonrasına vize için randevu veriliyor, böylece Afrikalı iş adamlarının başka ülkelerle ticaret yapabilmelerinin yolu açılıyordu. Bunun Türkiye’ye büyük ihanet olduğunu yazdım.(*)
Önceki akşam Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sayın Hami Aksoy aradı telefonla. Bir kere çok zarif ve nazik bir insan. Problemin kaynağına inme konusunda son derece yapıcı ve Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun meseleye hassasiyetle yaklaştığını özellikle belirtti.
Hami Bey’in verdiği bilgiye göre mülteci potansiyeli olan Afrika ülkelerine, benzer ülkelerdeki gibi bir VİZE REJİMİ uygulanıyormuş. Sebebi çok göç vermeleri.
Bu nedenle de ister sıradan vatandaş, ister iş adamı olsun bir Afrikalı evraklarını elçiliklerimize verdikten sonra bu evraklar Türkiye’ye “Göç İdaresi”ne gönderiliyormuş. Onlar gerekli incelemeleri yapınca da evraklar geri yollanıyor, sonuç olumluysa vize randevusu veriliyor ve Türkiye’ye gelebiliyorlarmış.
Hami Bey elçiliklerdeki FETÖ tasfiyesi nedeniyle az elemanla çalışıldığını da belirterek “Sizin uyarılarınızı dikkate alıyoruz” dedi.
Anlıyorum ki problem büyük.
Ben Sayın Hami Aksoy’a söylediklerimi burada da tekrarlayayım:
1-Göç edecek insanlar genellikle sınırdan yürüyerek geçerler. Vize başvurusunda bulunmazlar. Yüzde olarak mutlaka çıkar ama bu tolere edilebilir bir sayıdır.
2-Tedbir almaksa esas mesele çok basit bir yöntem var. Afrikalı iş adamı ticaret yapacağı iş adamının adını referans olarak verir, memurun küçük bir Google araştırması ve mail trafiğiyle mesele çözümlenir.
3-Evrakları isteyip, ta Türkiye’deki Göç İdaresine göndermek ise tam bir facia. Böyle bir bürokratik bariyer akıl alır gibi değil. Aradan derhâl çıkarılmalı o aşama.
4-Kaldı ki gelenlerin takibe alındığı ve kontrol edilebildiği de bir başka gerçek.
Sonuçta ortada bir vahamet duruyor. Kimse cari açığı kapatan en önemli kalem olan ihracata vurulan bu darbenin sorumlusu olmamalı ve bu meseleyi çözümlemeli. Sayın Bakan Çavuşoğlu’nun bir ekonomist ve iş adamı gibi düşünüp hızlı bir kararla gerekeni yapması beklenmeli.
(*) https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/602250.aspx
 

FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN:

Muharrem İnce için neden endişeli olunmalı?
https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/602275.aspx

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.