Soba

A -
A +

Hayatı karmaşıklaştırmamak gerek... Her şeyin her zaman çetrefilli, mantıklı, karışık, dolaşık, sarmaşık bir sebebi olmayabilir...
Vaktin birinde fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar.
Ev sahibi misafirlere  ikram hazırlamak üzere yanlarından ayrılır. Yağmurdan sırılsıklam olmuş heyet bir yandan  kurumaya çalışırken bir yandan da sobayı incelemeye başlamıştır...
Soba, yerden bir metre kadar yukarıda altındaki muntazam dizilmiş taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair  hararetli bir tartışma başlar;
Kimyacı;
"Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış..."
Fizikçi;
"Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş..."
Jeolog;
"Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın ihtimalini azaltmayı amaçlamış..."
Matematikçi;
"Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış..."
Antropolog;
"Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş..."
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir;
"Boru yetmedi... "
Ninem diyor ki; Görünen dağın uzağı olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.