Kaldırım çilekeşi

Kaldırımlar yayaların yürümesi için yapılmış olsalar da, çoğu araç sahiplerince kaldırım süsü verilmiş otopark olarak algılanmakta. Kaldırımlar zapt-ı rapt altında! İşportacı, mısırcı, otobüs durakları, dilenci, simitçi, aydınlatma direkleri. Ve bir de kaldırım işgalcileri... "Sağdan mı yürüsem soldan mı? Dur en iyisi arkamdakinin önünden yürüyeyim" kararsızlığındakiler... Kakara kikiri yürüyen ve zaten daracık olan kaldırımda geçecek yer bırakmayan gençler... Hele de kaldırımın ortasında durup gün yapan teyzeler ki, onlara "pardon, geçebilir miyim?" bile denemiyor.

Acelesi olan yahut kendi yolunda ilerlemek isteyen biçareleri hedef alan işgalcilerin kimyasal analizi; Tekli yapılar-atomik yapılar: Doğada tek başlarına bulunan ve tek başlarına kaldırımı işgal etme yetisine sahip, aşmış bünyelerdir. Ekolleri de cabası... Obezite ekolü; kaldırımı salt mevcudiyetiyle işgal etme maharetine haizdirler. Serseri mayın ekolü ise; kaldırımı kütleleri nispetinde değil de etkinlikler vasıtasıyla kütlelerini aşan bir şahanelikle işgal edenler. Kaldırımları, bir sağa bir sola ve öngörülemez bir devinimle meşgul ederler.

Çoklu yapı-moleküler yapı: Ekseriyetle bir tane büyük merkez atomu ve ona uyduluk eden bir veya daha fazla küçük atomdan müteşekkildirler. Evlat, annesinin kontrolüne meydan okurcasına bir sağına -bir önüne- bir soluna dönmek suretiyle dairesel etki alanı oluşturur. Bu alanın çapı; 'evladın kolu artı annenin kolu' şeklinde hesaplanır.

Heterojen yapılar: Pek çok irili ufaklı serseri mayının bir araya gelmesi, fakat yekvücut olamamasıyla oluşur. Kaldırım sathına amaçsızca yayılıp kaotik bir işgal sergilerler...

Polimer zincir yapı: Çin Seddi aileleri olarak tanımlanabilirler ki, kaldırımların gerçek efendileri bunlardır. En az bir karı koca ve iki çocuktan müteşekkil olup genelde akşam üstleri sahil beldelerinde, deniz kenarı yürüme alanlarında boy gösterirler. Salyangoz hızında ilerlerler ve arkalarına düşüldüğünde cinnet geçirtebilirler. Karşı karşıya gelindiğinde ise "tip tip bakıyor bu densiz sanki" mealli bakışlar veya ağızlarından üzerinize çekirdek saçma benzeri terör unsurları oluşturlar. Hele hele çekirdek aile dışında diğer akrabalarla bağ kuran bazı mega zincirler vardır ki, bunlar insana neden yaşadığını bile sorgulatırlar, yürümekten soğuturlar.

Reaksiyon ortamında ise; bir parça harala gürele, korna, abur cubur, kahkaha. Ve tabii ki bu yapıların hoyrat yaşayışlarını inceleyecek kadar öfkelenmiş 'kaldırım çilekeşi'...

Ni­nem diyor ki: Yoldan giden yorulmaz.